Nazilli’ye bağlı İsabeyli beldesinde yaşamını sürdüren ve ‘Albay’ isimli atıyla her gün tura çıkan Birkan Şen, Nazilli’de iki farklı canlının beraber yaptığı tek spor olan biniciliğe ilginin artmasını hedeflediklerini söyledi. Küçük yaşlarda at binme merakının başladığını ve 7 yaşında at binmeyi öğrendiğini belirten Şen; “At binmeye olan merakım küçük yaşlarda başladı. Babamın bindiği ata binmek için hep çabalardım. İlkokula başladığım dönemlerde babamın bindiği ata bir gün binmek istedim ve bindim. O ilk binişten sonra bir daha bir daha derken her zaman ata binmek istedim. Tabi o zamanlar acemice başladığım at binmeye, yaşım ilerledikçe daha çok merak sardım. Lise ve üniversite yıllarımda arkadaşlarımla gruplar oluşturarak İsabeyli sokaklarında gezerdik. Üniversiteden sonra girdiğim iş hayatında da at binme merakımı hiç bırakmadım. Çoğu arkadaşım evli ve çocuk sahibi olmasına rağmen hala at binmeye devam ediyoruz. Çocukluktan itibaren hayvanlarla iç içe büyümek hayata çok güzel, çok insancıl bir başlangıç. Hayvanları seven insanların hayata ve insanlara çok daha bağlı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden Nazilli’de bir binicilik okulu açmayı hedefliyorum” dedi.
Biniciliğin iş ve sosyal yaşama katkısı olduğunu düşündüğünü söyleyen Şen; “Bu sporda basketbol, futbol, voleybol gibi değilsiniz. Spor yapmak için herhangi bir araç kullanmıyorsunuz. Direk bir canlı ile muhatapsınız. Bu yüzden aranızda bir duygu oluşuyor. Örneğin iş çıkışı atınızın yanına gittiğinizde önce onun hareketlerine bakıyorsunuz. Yani bugün ne oldu atımda bir sıkıntı var mı acaba diye düşünüyorsunuz? Bu düşüncelerle spor yaparken bir anda günün stresinden uzaklaşıyorsunuz” diye konuştu.
Büyük küçük demeden herkesin ata binmesi gerektiğini savunan Şen, şunları söyledi: “Başlamak isteyenlere hemen başlamalarını öneririm. Çok güzel bir spor dalı çünkü. Başlamak için belli bir yaşta olmanıza gerek yok. Atınız ile aranızda her yaşta bir bağ kurabilirsiniz. Bu yüzden bu sporun herkes tarafından yapılmasını istiyorum”