Aydınpost ekibi olarak AK Parti İl Kongresini izlemek için Atatürk Spor Salonundayız… İçerde yaklaşık bin beş yüz, dışarıda da bunun iki katı insan var.

Bu olayla da görüldü ki, sadece bu gibi toplantılar için değil konser veya geniş katılımlı bilimsel toplantılar için de Aydın’da en az üç bin koltuk kapasiteli bir salona ihtiyaç var.

Aydın’ın en büyük salonu, bin koltuk kapasiteli ADÜ Atatürk Kültür Merkezini tutmak için 3 bin TL bulmanız yetmez bir de en zor işi başarmanız, ADÜ bürokrasisini aşmanız gerekir.

Aydın’a böyle bir salonu kazandıracak olan da BŞB… Ancak o cephede ne böyle bir eylem ne de niyet görünüyor.

Böyle kongrelerin yapıldığı salonlarda coşku tavan yapar. Tabi heyecanı ateşleyecek olan da sunucu… Fakat program sunucusu sergilediği acemilikte ittirmeyle çalışan arabaya benziyordu.

Onun için salonda ilk başlarda ne ruh vardı ne de heyecan, sanki yas evi gibiydi.Hatta bir ara Aydın’da olduğunu unutan sunucu “Eskişehir hazır” dedi..

Divan başkanı İzmir milletvekili Nesrin Uleman faaliyet raporunu okumak üzere sonradan Mehmet Aydemir olduğunu anladığımız Mehmet Bey diye birini kürsüye çağırdı ama yerine Cüneyt Bayraktar çıktı. Gelir, gider ve taslak bütçe raporunu okuması için de Mustafa Sert’i anons etti ama yerine raporları Niyazi Aykut okudu.

Bu olay bizlere benzer sahnelerin yaşandığı 2009 Mayısında yine bu salonda Sadık Atay’ın başkan olduğu ve delegenin yarısının katılmamakla protesto ettiği sandığa gidenlerin de önemli bir kısmının boş oy kullandığı fiyasko kongreyi hatırlattı.

Başka katılan yok muydu yoksa vardı da arada kaynadı mı bilemedik ama Divandan adı anons edilen ve alkışlanan tek misafir MHP adına katılan İsmail Türkkal’dı.

Başbakan’ın salona gireceği sıradaki alkışın Yalçın Pekgüzel, Mustafa Savaş ikilisine yapıldığı ne sonra anlaşıldı ve bu ikilinin mayasının tabanda tuttuğu yorumlarına yol açtı.

Derken karşılıklı yerleştirilen AK Gençlerin maçları andıran, üzerinde çalışılmış tezahüratları eşliğinde Başbakan ve beraberindekiler salona girdi.

Adları okunan üç milletvekili aynı derecede alkışlanırken eskilerden de Ahmet Ertürk, Bakanlardan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile Su ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu oldu.

Sadık Atay kısa tuttuğu konuşmasında il başkanı olduktan sonra hiçbir seçim kazanamamasını son Buharkent seçim zaferi ile örtmeye çalışması dikkatlerden kaçmadı.

Başbakanın siyasi kimliğinden çok akademik kimliğini öne çıkardığı konuşmasında Selçuklu ve Beylikler dönemi ile günümüz Türkiye’si arasında Çaka Bey üzerinden bağ kurdu.

Aydın’ın Yörük Ali ve Demirci Mehmet Efe öncülüğünde istiklal, Adnan Menderes ile de demokrasi mücadelesine öncülük etmesi ile önemli bir yer olduğu vurgusu yaptıktan sonra sözü AK Parti’nin iktidar olduğu 2002 seçimlerine getirdi ve “bizim iktidarımız ile de Türkiye ekonomik özerkliğine kavuştu,” dedi.

Milletvekilleri de konuşmasının hemen ardından Başbakanı uğurlamak için salondan ayrılınca başka konuşan olmadı ve merakla beklenen listelerin okunmasına geçildi.

Yönetim kurulu listesinde ilk dikkat çeken kadın üye fazlalığı… 49 kişilik yönetimin dörtte biri yani 12 si kadın. Bu kadınları temsil açısından önemli bir konu.

İkincisi, ilçelerden de yönetimde temsilcilerin bulunması… Kuşadası’ndan Aydın Yılmaz, Söke’den Abdullah Yeniusta, Germencik’ten Tolga Toy, Bozdoğan’dan Şule Özsoy, Köşk’ten Cengiz Ülgen ve Nazilli’den Cihan Gevrekoğlu… Yönetimlerin merkezilikten kurtulması yönünde atılan önemli bir adım.

Üçüncüsü; de, bilgisi, tecrübesi ve kişiliği ile başkana ve yönetime ağabeylik yapacak iş adamı ve sanayici Mamut Çağlayan... Böylece o aktif siyasete “merhaba” demiş oldu.

Diğer bir isim de Akçay Sol Sahil Sulama Birliği ve son Dalama Belediye Başkanı Nihat Aktakka... Hem yerel yönetimler konusundaki tecrübesi hem de temsil ettiği bölge itibariyle yönetime katkı yapacak bir STK yöneticisi…

Mehmet Erdem’in eski ekibini temsilen yönetime giren Murat Akboğa da keza öyle… Güç alma yerine siyasete ve yönetime güç verecek bir isim.

Bu isimler taşıdıkları özellikler itibariyle akla ilk anda gelenler… Diğerleri incelendiğinde görülen o ki, Ömer Özmen siyaseti ticarete dönüştüren ve bu tür görevlerle çevresine “muteber adam” görüntüsü veren “türedilerden” kimseyi yönetimine almamaya itina göstermiş.

Bunun da Aydın siyaseti adına sevinilecek, olumlu bir gelişme olduğunu burada kaydetmiş olalım.

Bütününe bakıldığında parti içi ve dışı dengelerin kurulmaya çalışıldığı, bazılarının gözünde mükemmel olmasa da, fırsat verilmesi gerektiğini düşünenlere “ bu şartlarda ancak bu kadar olur” dedirten bir yönetim teşkil edilmeye çalışılmış.

Bu yönde oluşan iyimserliğin bir göstergesi, oy kullanan 6 yüz delegenin tamamının oyu ile AK Parti Aydın İl Başkanı seçilen Ömer Özmen’le, bir partilinin ifadesi ile 2009 kongresi sonrası “fetret dönemi” böylece sona eriyor.

Şimdi o bir yandan 2009 da açılan yarayı sarmaya çalışacak diğer yandan da “Davutoğlu Ahmet Hoca’nın” partisini Aydın’da yeniden inşa ederek 2019 seçimlerine hazırlamaya çalışacak.

İşi kolay değildir… Allah yardımcısı olsun.

 

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınpost etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png

appstoreee.jpg     googleplay.jpg