TTB Pratisyenler Kolu Başkanı Mehmet Çakmak, aile hekimlerinin geleceklerine ilişkin ''kaygı'' içinde olduklarını ileri sürerek, ''Kıyasıya bir rekabet ortamı onları beklemektedir. Güvenceleri pamuk ipliğine bağlı hale getirilmiştir. Gelecek dönem sözleşmelerini kiminle, hangi koşullarda yapacakları belli değildir'' dedi.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde aile hekimliği uygulamasının Sağlık Bakanlığı tarafından tüm Türkiye'ye yaygınlaştırılmasının birinci yıl dönümü dolayısıyla, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Pratisyen Hekimler Kolu olarak basın toplantısı düzenlendi.

TTB Pratisyenler Kolu Başkanı Çakmak, yaptığı açıklamada, aile hekimliğinin ülke genelinde yaygınlaştırılmadan önce 6 yıl pilot olarak uygulandığını anımsattı.


''Şu veya bu gerekçelerle aile hekimliğini seçmemiş, tercih etmemiş hekim arkadaşlarımız için bu 6 yıl mağduriyet ve eziyetle geçen bir süre olmuştur. Altı yılın sonunda aile hekimliğini tercih etmiş arkadaşlarımız için de gelinen durum çok da farklı olmayan bir noktaya gelmiştir'' iddiasında bulunan Çakmak, ''Muayenehanelere karşı olduğunu her fırsatta dile getiren bakanın 1. basamak sağlık hizmetlerini getirdiği nokta 21 bin küçük küçük muayenehanedir'' dedi.

Çakmak, şöyle devam etti:

''Yurttaşlar son Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) değişikliği ile aile hekimlerinin yazacağı her reçete için 3 TL bedel ödemeye başlayacaklardır. Ayrıca her kalem ilaç için 3 TL'ye kadar ödeme yapılması gündemdedir.

Aile hekimliği yapan arkadaşlarımız geleceklerine ilişkin kaygı içindedir. Kıyasıya bir rekabet ortamı onları beklemektedir. Elektriğini, suyunu ısınma giderini, kirasını ödeyen, kamuda çalışan hekimlerden farklı olarak Zorunlu Mesleki Sigorta bedelinin tamamını kendi ödeyen hekim arkadaşlarımız bakanlığın gözünde 'özel hekim' olduklarının farkındadırlar. Güvenceleri pamuk ipliğine bağlı hale getirilmiştir. Gelecek dönem sözleşmelerini kiminle, hangi koşullarda yapacakları belli değildir.

Aile hekimleri pozisyonlarını büyük oranda kendi iradeleriyle seçmemişlerdir. Başlangıçta verilen güvenceler de yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Başlangıçtaki 'görece' yüksek ücrette, bir yıl geçmeden şu veya bu nedenle düşüşler başlamıştır.

Aile hekimleri 5-7 günlük 'uyum' eğitimi dışında bir eğitimi 'hala' almamışlardır. Geçen 7 yıl dikkate alınırsa sadece bu eğitimle emekliliğini tamamlayacak arkadaşlarımızı görmek mümkün olabilecektir.

Hekimlere her semtte aynı ücreti ve cari gider ödemesini yaparken, daha lüks semtler için fahiş kiralar belirlemek, sağlık ocaklarının çoğu bağış araç gerecini fahiş fiyatlara kiralamak, satmak Bakanlığın hizmet değil ticaret anlayışıyla yaklaşımının göstergesidir.

Aile hekimliği uygulamasıyla birlikte 1. Basamakta son derece önemli işlevi olan Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri, Verem Savaş Dispanserleri, Kurum Hekimlikleri, 112 Acil Servis istasyonları gibi kuruluşların hem yetişmiş hekim sayıları son derece azalmış, hem sayıları azalmış, hem de çok önemli işlevlerinden çok geri noktalara düşürülmüşlerdir.''

TTB Pratisyen Hekimler Kolu olarak ''aile hekimlere yönelik hukuksuzlukların karşısında olmaya, birinci basamak sağlık hizmetlerinin bir ekip hizmeti olarak, bölge tabanlı, sürekli, etkili, ulaşılabilir, eşit, kapsayıcı, bütüncül bir sağlık hizmeti olarak kamu eliyle ücretsiz sunulmasının gereğini savunmaya devam edeceklerini'' belirten Çakmak, meslek gruplarının hak ve yararlarını koruyacaklarını söyledi.