Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, küresel kriz ortamını ve konut sektöründeki gelişmeleri yorumlarken, “Dere her zaman kütük getirmez. İşadamları ağlamayı bıraksınlar ve ticaretin çarklarını döndürmek için ellerinden geleni yapsınlar. Kriz var diye boş mu oturalım, ev, araba almayalım mı, gazete okumayalım mı? İnsan vücudunda hayatın devamı için nasıl kan deveranı gerekiyorsa ticaret hayatında da çalışarak, çaba harcayarak bu çarkları çevirmek durumundayız. Çarkların dönmesi Türkiye"nin de herkesin de yararınadır” diye konuştu. Ağaoğlu, konut fiyatlarında düşme beklemediğini söyledi.

Ağaoğlu tarafından yapımı gerçekleştirilen My World ve Andromeda projesi hakkında bilgi vermek üzere ekonomi basını yöneticileriyle bir araya gelen Ali Ağaoğlu, 990 daireden oluşan Andromeda projesinde evlerin yüzde 90"ının satıldığını söyledi. My World konsepti içinde yapılan konutların yüzde 70"inin sadece yatırım değil esas olarak oturmak amaçlı satın alındığını belirten Ağaoğlu, “Bizde genelde ikinci el piyasasında alanların da çoğunluğu bu konutları oturmak için alırlar. Doğru yer, doğru zaman ve doğru fiyatla konut yapılırsa kriz koşulları ne olursa olsun işleriniz iyi gidebilir. Biz de uzun vadeli ve uygun ödeme koşulları ile satış yapıyoruz, üretimimiz de karlılığımız da iyi” dedi.

"DAR GELİRLİ İÇİN EV YAPIP SATMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"

My World konsepti içinde hedef kitlelerinin beyaz yakalı çalışanların oluşturduğu B gelir grubu olduğunun altını çizen Ağaoğlu, “Biz asıl potansiyeli C Grubunda görüyoruz. Gözümüz orda, ama bu arsa fiyatlarıyla onlara hizmet götürmemiz ve proje üretmemiz mümkün değil. Bunun için devletin çok ciddi oranda arsa üretebilmesi lazım. Sorun arsa bulunmamasından, var olan arsaların da çok yüksek fiyatlı olmasından kaynaklanıyor. Şu anda İstanbul"da arsa maliyetleri o kadar yüksek ki bazı projelerde nerdeyse toplam maliyetin yüzde 80"ini oluşturuyor” değerlendirmesini yaptı.

“2004 KONUT PATLAMASI TEKRAR OLMAZ”

Sektörle ilgili değerlendirmeler de yapan Ağaoğlu, 2001 krizinin yarattığı şokun ardından toparlanmayı başaran konut sektörünün ciddi bir ivme kazandığını ve 2004-2006"te büyük bir arz-talep patlaması yaşandığını belirterek şunları söyledi:

“İlk beş yıllık dönem gerçekten de çok iyi geçti. İçinde bulunduğumuz ikinci beş yıllık dönem de geçmiş beş yıllık büyüme gibi olsaydı çok büyük bir gelişme sağlanabilirdi. 2007 ve 2008 tam anlamıyla kayıp yıllar oldu sektör açısından. Bu dönemde ekonomi dışında her şey gündemdeydi”. Ağaoğlu, sektörün 2004"te ulaşılan canlılığı tekrar yakalamasının mümkün olmadığını belirterek, “Bu canlılıkta 2001 krizinin de yarattığı etkiyle ciddi bir talep birikimi olmuştu. Sonuçta ertelenen talep açığa çıkınca konut sektörü büyük bir canlanma yaşadı. Ama bunun tekrarı olmaz. Bundan sonra sektör kendi doğal rotasında büyüme gösterir.”

"İSTANBUL"UN YÜZDE 70" İ ARSA"

“Eskiden binaların çoğu kalfa hesabıyla yapılıyordu, artık mühendislik hesabıyla yapılıyor” diyen Ağaoğlu, nüfus artışı, göçler, evlilikler ve mevcut konut stokunun yenilenmesinin yarattığı talep dolayısıyla Türkiye"de yılda 700 bin ile 1 milyon arasında yeni konuta ihtiyaç olduğunu ifade etti. Ağaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye"de mevcut konut stokunun yüzde 70"i nerdeyse oturulamayacak durumda. Şimdiye kadar en iyi zamanda yıllık yapı ruhsatı en fazla 650 bin civarında oldu. Bu nedenle konut talebinin belirli bir hızda devam edeceği açıktır.”

Arsa maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle kentsel dönüşümün artık çok önemli hale geldiğini vurgulayan Ağaoğlu, “Ben artık İstanbul"un yüzde 70"ini arsa olarak görüyorum. İstanbul"da mevcut konut stoku 18 milyon düzeyinde ve bunların üçte birinin ne iskanı ne de ruhsatı var. Sadece 6 milyonu yasaların gerektirdiği koşullara sahip. Yönetmelikler çıkmadığı için kentsel dönüşüm yavaş ilerliyor. Bence artık yerel yönetimlerin kentsel dönüş sürecinde çok daha aktif olmaları gerekiyor. Sadece ellerini taşın altına koyması yetmez bence başlarını da koymalılar" diye konuştu.

“DOĞAYI DA ŞEHRİ DE KATLETMEYEN ÇAĞDAŞ BİR İMAR”

İstanbul"un gecekondunun başkenti olmaktan çıkıp çağdaş yapılaşmanın merkezi olması gerektiğinin altını çizen Ağaoğlu görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Sosyal devlet yapısının mutlaka korunması gerekir. Bunun yolu da hem doğayı hem de şehri katletmeden çağdaş bir imar planı yapmaktan geçiyor. İstanbul bu şekilde 8-10 seneden gecekondulardan tümüyle kurtulur. Devlet ve vatandaş karşı karşıya gelmemeli. Kentsel dönüşüm projeleri yoluyla devletin vatandaşıyla sosyal barışı da sağlanmış olur. Ben devletin inşaat yapmasına karşıyım. TOKİ bir görev olarak çok başarılı dönüşüm projelerine imza atıyor. Ancak bunu tek başına götürmesi bir yerden sonra mümkün değil. Devlet, planlama yoluyla arsa üreterek özel sektörü bu alanlarda konut yapmaya davet edebilir. Arsa birleştirmeleri teşvik edilerek daha doğru projeler ortaya çıkarılabilir. Kişiye rant verilmesine karşıyız ama topluma rant verilmesini her zaman savunuruz.”

“300 MİLYAR EURO GÜVENLİ LİMAN ARIYOR"

Türkiye"nin dünyanın 15. büyük ekonomisi haline geldiğini, yılda 200 milyar dolar ve yaklaşık 130 milyar dolarlık ihracat hacmiyle çok büyük ülke olduğunu vurgulayan Ali Ağaoğlu, “Ülke olarak kriz ortamını fırsata çevirebilecek bir potansiyele sahibiz. Gücümüzün farkında olalım. Artık tabi ki hesabı bir kez değil 3 kez yapmalıyız. Herkesin 2 adım geri adım attığı yerde biz üç-dört adım atarsak aradaki farkı daha da açabiliriz.. Yabancılar ve Körfez sermayesi kendine güvenli liman arıyor. Nerdeyse 300 milyar Euro"nun üzerinde yatırım yapmak isteyen gruplar var. Bunları Türkiye"ye nasıl çekebiliriz bu konularda kafa yormak gerekiyor” dedi.

MY WORLD-ANDROMEDA

Ağaoğlu, Andromeda projesini anlatırken de tek bir girişten en çok bağımsız bölüme ulaşılan residence projesi olarak bu alanda bir rekora aday olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:

“Andromeda, birbirine köprü sistemi ile bağlı, 33 katlı, 4 binadan oluşuyor. Andromeda'da toplam 990 adet daire bulunuyor. Residence konforuna sahip 102 adet tek tip 2+1, 888 adet 4 tip 1+1 dairenin yer aldığı Andromeda"da, konutlar için 1.000 araçlık kapalı otopark, sosyal tesis müşterileri için ise 100 araçlık kapalı ve açık otopark olanağı bulunuyor. Residence bloğu içerisinde büyük bir camekanla çevrili 1.500 metrekarelik alan üzerinde yer alan geniş fuayeye, güvenlik görevlilerinin bulunduğu özel kapılardan geçilerek giriliyor. Fuayeyi, 13 bin metrekarelik 2 katlı kapalı sosyal kulüp ile birbirine bağlayan atriumun üzerinde ise gökyüzünün tüm aydınlığını iç mekana veren büyük bir “skylight” bulunuyor.”

ANKA