Aft (ağız ülseri), genelde dilin üzerinde, damakta ve yanakların iç kısmında bulunur. Aft kırmızı başlar, acılı grimsi beyaz ülseri üretmek için acı veren kabarcıklar bir alanda toplanır. Nedeni tam olarak belli değildir. Fakat bazen protez dişler, afta neden olabilir.

Kişi yorgun ve stresliyse, bir enfeksiyonla savaşıyorsa, bu etkenler de ülserin oluşmasını destekler. Ayrıca sindirim problemleri, mide ağrıları ve fungal enfeksiyonlar da ülserle ilintili olabilir.
Genelde kendi kendilerine, bir hafta gibi bir zamanda yok olurlar. Ağız ülseri, daha çok yetişkinlerde ve adet dönemi öncesinde kadınlarda görülür. Stres ve alerji, ağız ülserlerini kolaylaştıran faktörler olabilir.

KALICI OLABİLİR

Ağız kokusu ise rahatsız edici kokuya sahip nefestir. Aynı zamanda “halitosis” olarak da bilinmektedir. Sebebine göre zaman zaman kalıcı olabilir.

Ağızda, özellikle dilin arka tarafında milyonlarca bakteri yaşar. Çoğu kişide ağız kokusunun sebebi bunlardır. Ağzın sıcak ve nemli ortamı, bu bakterinin büyümesi için ideal koşulları oluşturur.
Çeşitli hastalıkların belirtisi olan ağız kokusu, rahatsızlıkların tedavisinden sonra ortadan kaybolur. Diş çürüğü, hazımsızlık, şeker hastalığı, boğaz iltihapları, akciğer veremi, devamlı kabız veya ishal durumunda da nefes kokması görülebilir.

ŞİFALI TAŞLAR

Akik: Güçlü bir iyileştiricidir. Bir çeşit “terapi aracıdır” diyebiliriz. Bedene temas etmesi, en azından güneş enerjisi başta olmak üzere doğadaki enerjinin taştan geçerek bedene ulaşabilmesi gerekmektedir. Özellikle strese iyi gelen bir taş olduğu için stresten kaynaklanan ağız yaralarının iyileşmesine yardımcı olabilir.

Sitrin: Antioksidan etkilidir. Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasında etkili olur. Kişinin depresyona neden olan duygularından kurtulmasına yardım eder. Stresten kaynaklanan ağız yaraları ve uçuklardan kurtulma konusunda faydalı olabilir.

Ametist: Şifa bakımından en güçlü taşlardan olan ametist, değerli taş sevenler için de en gözde taşlardan biridir. Kuvars ailesinden mor ya da mavi-mor renkli bir taştır. Ona bu rengi verenin, içinde bulunan demir olduğu düşünülmektedir. Bulunduğu çevredeki olumsuz enerjileri temizleyip pozitife dönüştürür.

Depresyona karşı faydalıdır. Enerji dolu bir taş olduğu için çoğu insanın üzerinde canlandırıcı bir etkisi vardır. Sürekli üzerinizde taşıyabileceğiniz bir taştır. Enerjisi huzur vericidir. Yaydığı enerji doğrudan sinir sistemini etkiler. Fazla çalışmaktan ve stresten kaynaklanan zihinsel yorgunluğuna yardımcı olduğundan dolayı, stresten kaynaklanan ağız yaraları ve uçuklarda etkilidir.

Akuamarin: Akuamarin, “deniz suyu” anlamına gelir. Büyük ve temiz kristal parçaları halinde çıkarılır. Solunum yolları rahatsızlıklarına, boğaz ağrılarına, astım, bronşit ve tiroit bezi rahatsızlıklarına iyi gelir. Ağız ve boğaz problemlerine yardımcı destek olarak kullanılabilir.

RENK VE KOKULAR

Aft ve uçukların giderilmesinde taşların yanı sıra depresyonu önleyici, stresten uzaklaştıran koku ve renkler de kullanılabilir. Mor, yeşil, lacivert, mavi ve sarı, bedeni ferahlatan renklerdir. Lavanta kokusunu tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi ağız yaralarında da rahatlıkla kullanabilirsiniz. Karanfil, reyhan, nane gibi kokular da ağız kokusunda faydalıdır.

GASTRİT İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ

Soru: Safra reflüsü ve gastrit için ne önerirsiniz? (Serpil Ergen)

Cevap: Doktorunuza danışarak kantaron, zencefil, zerdeçöp, kişniş, meyan kökü, alfa alfa bitkilerinin yanında patates ve lahana kürlerini kullanabilirsiniz. Ayrıca şu kürleri uygulayabilirsiniz:

- 1 bardak kaynar suya 4-10 gram kantaron konulur, 10 dakika bekletilir. Bu karışımdan öğle ve akşam yemeklerinden önce 1 bardak içilir. Karışımı içmeye 25 gün devam edilir.

- 1 litre suya 10 gram kişniş konulur. 10 dakika kaynatılıp içilir.

- 1 bardağa yarım fincan patates suyu, 1 tatlı kaşığı lahana suyu ve 1 tatlı kaşığı bal konulup karıştırılır. Üzeri suyla doldurulan karışımdan aç karnına sabahları içilir.

- 1 bardağa 1 fincan havuç suyu, 1 tatlı kaşığı lahana suyu, 1 tatlı kaşığı bal konulur. Üzeri suyla doldurulup günde 3-4 bardak açken içilir. 2 ay devam edilir.

PRATİK BİTKİSEL YÖNTEMLER

Bağışıklık sisteminin toparlanması için ginseng veya sarmısak kapsülü kullanabilirsiniz.

Kurtpençesi, adaçayı, ahududu yaprağı, kadife çiçeği, papatya demlerinden oluşan bitkisel suyla ağız gargarası yapın.

10 damla mira tentürünü bir bardak sıcak suya ekleyip, ağız gargarası yapın.

Bir avuç taze adaçayı yaprağını 1 litre kaynatılmış su içine atarak iki dakika daha kaynatın. 5 dakika demlemeye bırakılan karışımı süzdükten sonra içine birkaç damla mürsafi tentürü ilave edin. Bu karışımı diş etlerinize ve aftlı bölgelere sürün.

Meyankökü bitkisi çiğnenip, şerbetinin içilmesi önerilir. Bu şerbet, ağız kokularına da iyi gelir.

İki çay kaşığı kristal tuz (Himalaya tuzu) ve iki çay kaşığı oksijenli su alın. Bunları büyük bir bardak sıcak su içinde karıştırın. Karışım etkilidir. Ağızdaki diş eti iltihabı üzerinde tutulan sıcak su, onun çabucak dağılmasına yardımcı olacaktır.

Temizlemek için bol tuzlu su ile durulayın.

Ardıç tohumunun çiğnemesi ve yutulması durumunda nefes kokuları ortadan kalkar.

Bir-iki adet karanfilin ağızda uzun süre tutulup, emilmesi tavsiye edilir.

Koku için sirkeyle karıştırılan balın çiğnenmesi önerilir.

50-60 gram taze kişniş yarım litre suya eklenip, 3-5 dakika kaynatılır. İster içilir, ister ağız yıkanır.

Hindistancevizi maydanozla beraber yenilirse, ağızdan gelen kokuların giderilmesine yardımcı olur.

Ağzınızı her gün birkaç kez adaçayı ile çalkalayabilirsiniz. Adaçayının maydanoz ve nane gibi nefes tazeleyici özelliği vardır.

Ağız kokusu için en çok önerilen şey, nane çayıdır. Aromatik nane yağı güçlü bir antiseptiktir. Aynı zamanda toksin bir maddedir, yutulmamalıdır.

ÖNEMLİ NOT

Hastalıkları tedavi etmek, 1219 sayılı Tababet Kanunu’na göre sadece hekimlerimizin görevidir. Hürriyet Gazetesi aracılığıyla elinize ulaşan bu bilgiler, tavsiye hükmündedir.

Kürlerde ve metin içerisinde geçen bitkilerin kullanımından önce, adı geçen bitkilere alerjiniz olup olmadığını kontrol ettirmeniz tavsiye edilir. (Hürriyet)