Abdullah Çatlı"yı tanımadığını, kayıp silahlarla ilgili bilgisi olmadığını kaydeden Mehmet Ağar, Susurluk hükümlüleri Korkut Eken ve İbrahim Şahin"i “kahraman” olarak niteledi

Susurluk skandalının kilit ismi, eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, skandalın açığa çıktığı 3 Kasım 1996"daki kazanın ardından dün ilk kez hakim karşısında ifade verdi. Abdullah Çatlı"yı tanımadığını, Çatlı"dan çıkan ve imzasını taşıyan belgelerin sahte olduğunu söyleyen Ağar, Susurluk hükümlüsü Korkut Eken"i de “kahraman” olarak nitelendirdi. Mahkeme Ağar"ı, 13 Mayıs"ta yeniden başlayacak duruşmalardan vareste tuttu.
Ağar, duruşmanın yapıldığı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi"ne, dışarıdaki protesto gösterileri nedeniyle hakimlerin giriş yaptığı kapıdan sokuldu. Duruşma saatini çay içerek bekleyen Ağar"ın çevresindeki 20"ye yakın korumadan büyük bölümünün emniyet tarafından duruşma için görevlendirildiği öğrenildi. Ağar"ın oluşturulan polis koridorundan girdiği duruşma salonundaki çok sayıda izleyici arasında, Susurluk hükümlüsü Korkut Eken ile Celal Adan gibi isimler de yer aldı.

"İhmal olabilir ama..."
Mesleğini “emekli vali” olarak açıklayan Ağar, ifadesinde “Ömrü suç ve suçluyla mücadeleyle geçmiş birinin 150 bin kişilik silahlı kuvvetin başındayken örgüt kurmak gibi bir çılgınlık içinde olması mümkün değil. Bilmeden görev ihmalini kabul ederim. Ama bunu şiddetle reddediyorum” dedi.
Ağar, mahkemenin Susurluk davasında yargılanan isimlerle ilgili sorularını şöyle yanıtladı:

"Şahin kahramandır"
Ayhan Çarkın: İstanbul Emniyet Müdürü olduğum dönemde, terör operasyonlarından ve ödül törenlerinden bilirdim. Ancak kendisini tanımam.
Abdulgani Kızılkaya: Urfa, Siverek"e gittiğimde, Sedat Bucak"ın mahiyetinde oradaki korucuların başıydı. Kendisini oradan tanıyorum.
Korkut Eken: Türk ordusunda temayüz etmiş, kahramanlıklarıyla çok önde gelen bir subaydır. Emekli olmuştu. Başbakanlıktan onay alarak, özel harekât gruplarının yetişmesinde görevlendirdik. Büyük hizmetlerde bulunmuştur.

Cesaret edemezler
Ağar, bu isimlerle yasal çerçeve dışında ilişkisi olamayacağını belirtirken, “Bütün ortak kaygımız, terörle yasal çerçevede mücadele etmektir. Pozisyonum gereği, kimse bana başka bir teklifte bulunmaya cesaret edemez” dedi.

Çatlı"yı tanımam
Susurluk kazasında ölen emniyet amiri Hüseyin Kocadağ için, “Siverek"te emniyet müdürlüğü yapmıştı. Bucak"ı koruculuğa ikna etmesi için kendisine talimat verdim. Bu konuda etkin rol oynadı” diyen Ağar, Abdullah Çatlı için ise “Tanımam. Emniyetteki görevim nedeniyle önceden ismini duymuşumdur. Sonra da basından duydum” diye konuştu.
Ağar, diğer isim ve olaylarla ilgili olarak da şunları söyledi:

Öz"e yardımcı olun
Yaşar Öz: Tarık Ümit getirdi. PKK, insan kaçakçılığı yapıyordu. Bu kişi de insan simsarıydı. "Ben korkarım, sadece size telefonda bilgi veririm" dedi. Bizzat bana PKK ile irtibatlı bazı numaralar verdi. Önemli operasyonlar yaptık. Bir müddet sonra koptu. Emniyet Genel Müdürü"yken, bu şahsın bazı suç unsurlarıyla yakalandığı bilgisi geldi. Kendisine ihtiyacımız vardı. "Suç teşkil edecek bir şey yoksa yardımcı olun" dedim. Daha sonra bir komiser bana buldukları silah ve sahte evraklarla geldi. "Bana niye getirdiniz, adliyeye teslim edin" dedim.
Tarık Ümit: Geçmişte MİT"le ilişkisi vardı. Bana geldi. Bayağı uyuşturucu yakalattı. Sonradan MİT"e dönüş yapmış. Ortadan kaybolunca, MİT Daire Başkanı Mehmet Eymür beni aradı. "Polislerin yaptığı söyleniyor" dedi. Ben de "Bizim arkadaşlarımız bunu yapmaz, olayla ilgileri olsa amirlerine söylerler" dedim. Eymür bir daha aramayınca "kendisinin malumatı vardır, çözmüşlerdir" diye düşündüm.
Çatlı ve Öz"de emniyet adına çalıştıklarına dair imzasını taşıyan yazı bulunması: Bunların hepsi sahte evraklardır. Bekçi görse yırtar atar, bir de döver adamı. Adli Tıp da sahteliğini tespit etti. İddianamede gerçek gibi sunulmuş.
Ömer Lütfi Topal cinayetinden sonra özel harekât polislerinin korunması: Ben o dönemde, Topal cinayetinden dolayı yakalanan polisler için "Adli yönden bir şey yoksa, getirin Ankara"da bir de idari yönden soruşturun" dedim. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü de bunu doğruluyor.
İsrail"den alınan kayıp Susurluk silahları: Depolardan giren çıkan silahları bilebilmem mümkün değil. Bilgim ve talimatım olamaz. Bunlar soruşturuldu. Bana soru dahi sorulmamıştır.

"Yasal ilişkimiz var"
İbrahim Şahin: Özel Harekâtın kuruluşunda görev yapmış, terörle mücadelede vurulmuş, yaralanmış kahraman bir emniyet mensubudur. MGK"dan özel harekât dairesi kurulması talimatı aldım. En kıdemli özel harekâtçı olması ve görevlerinde temayüz etmesi nedeniyle kendisini seçtik. Yasal ilişki dışında başka bir ilişkim söz konusu değildir.

"Korucu statüsü sürüyor"
Sedat Bucak: Öcalan, Bucaklar"a haber gönderdi. “Bizden olmuyorsanız, tarafsız kalın” dedi. Biz de kendilerinden korucu olmasını istedik. “Amcam devletin tarafındaydı ama hapislerde yattı, benim de sonum öyle olmasın” dedi. Zaten öyle de oldu. Kendisine çok ısrar ettim, hatır koydum. Kendisini bazı komutanlarla da görüştürdüm. O dönemde PKK buralarda etkinlik göstermediyse, bu ailenin büyük emeği olmuştur. Kendisi yargılanırken (Susurluk davasından) korucu statüsü sürüyordu. TSK"nın malzemeleri korucuların elindeydi. Hâlâ da bu statütüsü devam ediyor.


MİLLİYET