Zuhal Topal"ın şu sıralar başını kaşıyacak vakti yok. Hafta içi her gün Star TV"de canlı olarak yayınlanan “İzdivaç” programını sunuyor, oradan çıkıp “Geniş Aile”nin setine koşuyor. Bu tempoda bir de 14 aydır evli olduğu müzisyen eşi Korhan Saygıner"e vakit ayırmaya çalışıyor. Topal"ı yoğun işlerinin arasında yakaladık, hakkında merak edilenleri sorduk.

Yeni sezonda “İzdivaç” programını sunmaya başladınız. Daha önce izlemiş miydiniz bu programı?

- Gündüzleri televizyon izleyen biri değildim. Uzun zamandır dizi, tiyatro ve reklam çekimleriyle uğraştığım için de çok fazla televizyon izleyemiyordum. “Papatyam” dizisinde “İzdivaç” programı sunucusunu canlandırdıktan sonra böyle bir teklif geldi. Ama hemen ikna olmadım tabii, çünkü başka teklifler de vardı. Haftanın beş günü canlı yayın sunmak çok kolay değil. Önce programıma uyuyor mu diye baktım, sonra da kabul ettim.

Hiç kendinizi izlediniz mi, nasıl programdaki performansınız?

- Bir kere izleyebildim kendimi. O da ilk programdı, çok heyecanlıydım. Aldım program CD"lerini izleyeceğim.

Çöpçatanlık yapmak nasıl bir şey?

- Çok eğlenceli! Ben çok eğleniyorum. Öncelikli hedefimiz de insanları eğlendirmek. Güzel bir iş yapıyoruz, insanları evlendiriyoruz. Nasıl ki düğünlerde insanlar oynayıp eğlenir, bu program da aynen öyle...

Günümüzde boşanmalar oldukça arttı, evlenip de pişman olanlar çok... Sizde böyle bir durum yok sanırım...

- Mutlaka kötü evlilikler yapanlar vardır ama iyi evlilik yapanları da göz ardı etmemek lazım. Ben evlilikten yanayım. Sanat camiasından bekar arkadaşlarım var, onları bile çağırıyorum programa...

CANLI YAYIN BÜYÜK TECRÜBE

Canlı yayın nasıl peki, zor mu?

- Canlı yayın tecrübesi çok farklıymış, bu programda onu gördüm. Bir oyuncu için çok büyük bir tecrübeymiş. Her gün farklı bir heyecanla geliyorum buraya. Bir sürü insan profiliyle karşılaşıp, gözlem yapma imkanınız oluyor. Sorumluluğu da keyfi de çok büyük bir iş. Tanınan biri olmama rağmen şimdi beni daha da seviyorlar. Yolda durdurup tebrik edenler, çok beğendiğini söyleyenler var.

“İzdivaç” programını sizin sunacağınız konuşulmaya başlandığında birçok farklı haber yazıldı...

- Vallahi işin o kısmı beni pek ilgilendirmedi. Benimle ilgili konuşulan pek bir şey yoktu. Sadece alacağım paranın miktarı konuşuluyordu, o doğru değildi. Ama televizyonlarda kan değişimi olacağı zaman böyle konuşmalar olur.

“İzdivaç” izleyicisi, Esra Erol"a alışmıştı. Onun yerine gelirken hiç kaygınız olmadı mı?

- Tabii ki herkes alışılmış bir ismin yerine geçerken tedirgin olur. Bir kere her şeyden önce saati değişti programın. Öğleden sonra yapılan program sabaha alındı. Ramazan ayına denk gelmesi de bizi düşündürdü, çünkü birçok insan sahura kalktığı için geç uyanıyor. Fakat kanal yöneticileri ve yapımcılarımız bu kadar arkamda durunca, vardır bir bildikleri diye düşündüm. Bu da beni rahatlattı.

EŞİMLE TELEVİZYON PROGRAMINDA TANIŞTIK

Bir yandan “Geniş Aile” dizisinin çekimleri, diğer yandan bu program... Zor olmuyor mu sizin için?

- Zorluğu var tabii ama şimdilik iyi gidiyor. Tatlı bir yoğunluk içerisindeyim diyebilirim.

Eşiniz ne diyor bu yoğunluğa?

- Çok rahat! Korhan (Saygıner) müzisyen. Onun da albüm çalışmaları olduğu için, sorun yaşamıyoruz.

Görüşme fırsatı buluyorsunuzdur umarım...

- Buluyoruz... O fırsatını bulunca benim yanıma gelir, ben fırsatını bulunca onun yanına giderim. Evde de bir araya geliyoruz. Sabah 9 akşam 6 çalışmıyoruz belki ama görüşecek vakit buluyoruz. Bir de biz sevgililik, nişanlılık dönemlerinde bile hiçbir zaman böyle iç içe, sürekli birbirine baskı yapan çiftlerden olmadık. Bu yüzden zamansızlığı hiç dert etmedik.

Eşinizle nerede tanıştınız?

- Bir televizyon programında karşılaştık. Eşim eski rock"çılardan.

Sizinki de bir nevi “izdivaç” usulü evlilik olmuş o zaman...

- Tam değil çünkü o programda tanışmış olduk. Daha sonra bir yerde karşılaşınca muhabbetimizi ilerlettik.

EVLİLİĞİ ÇOCUKLA TAÇLANDIRMAK LAZIM

Düğününüzde ilginç ya da çılgınca bir şey yaptınız?

- Yok. Sait Halim Paşa Yalısı"nda oldu düğünümüz. Asıl ilginç olan ertesi gündü sanırım. Çünkü düğünden hemen sonra Korhan"ın Kıbrıs"ta programı vardı, sabah saat 9"da onu havaalanına bıraktım, ben de dublaja gittim. Tabii sesim kısıktı. Patron “Hayırdır?” dedi, ben de “Dün akşam düğün vardı da” dedim. “Kimin düğünü?” diye sordu, “Benim” deyince herkes garip garip baktı yüzüme.

Balayına ne zaman gittiniz?

- Biz balayına hâlâ ara ara çıkıyoruz. Dünyayı dolaşmayı çok seviyoruz.

Hayatta “yapmazsam olmaz” dediğiniz ne var?

- Çocuk... Bir an evvel bir çocuk sahibi olmayı istiyoruz. Evlilik çok iyi gidiyor, çocukla taçlandırmak lazım.

PARAŞÜTLE ATLAYACAĞIZ

Hareketli bir yapınız var, hiperaktif misiniz?

- Evet! Çocukluğumdan beri yerimde duramam. 9 aylık doğmuşum ama bir doğmuşum pir doğmuşum! Bungee jumping yapıyorum, roller coaster"lara biniyorum, atlıyorum, tırmanıyorum...

Eşiniz adrenalin sporları konusunda size ayak uydurabiliyor mu?

- Tabii tabii... Şimdi birlikte paraşütle atlayacağız. Heyecanı severiz biz..HÜRRİYET