Meclis, tutuklu vekiller ve yemin krizinin gölgesinde yeni Başkanı'nı seçmeye hazırlanırken, CHP ve bağımsızların yemin etmemesi nedeniyle başkentte kafalar oldukça karışık. Meclis eski Başkanı Ömer İzgi ise 'akil adam' sıfatıyla çözüm önerilerini AKŞAM'a anlattı. İşte, 2000-2002 yılları arasında Meclis'in MHP'li Başkanı İzgi'nin değerlendirmeleri:
 
KRİZ YAŞATTILAR: Krizi yaşatan, yemin etmeyen milletvekilleri. Meclisin önünü açacak olanlar da onlar. Yemin etmeme gibi bir keyfiyet olamaz. Yapacakları mücadeleyi de, yemin ettikten sonra Meclis içinde, gerekli düzenlemeyi çıkarmaya çalışarak yürütebilirler. Yemin etmemeleri, Meclis Başkanı seçimi veya yasama faaliyetlerinin önünü tıkamaz. Meclisin çalışması 'Anayasa'ya da aykırı' olmaz.
 
KARAYILAN'IN YOLU AÇILMAMALI: Tutuklu milletvekillerinin tahliye taleplerine mevcut yasalar çerçevesinde verilen kararlar var. Meclis, yasalarda gerekli değişikliği yaptıktan sonra, yargı da o yasalara göre kararını verecektir. Formül önce Mecliste, sonra yargıdadır. Murat Karayılan veya benzer durumdaki birçok kişi için bu yol açılmamalı.
 
MHP DOĞRU OLANI YAPTI: MHP'nin bugün Meclis'e girerek yemin etmesi doğru bir harekettir. zaten seçim döneminde MHP'nin ve Milliyetçi Hareket düşüncesinin Meclis'te olmaması için yoğun bir propaganda yürütüldü. Kasetlerle, şunlarla, bunlarla ortaya konulan tavır gösteriyor ki, MHP'nin Meclis'te olmaması isteniyor. Ancak muvaffak olamadılar.
 
BAĞIMSIZ ŞARTLARI DEĞİŞMELİ
 
BİR milletvekilinin, 'bağımsız' olarak seçilebilmesi için 10 vekil çıkaran seçim bölgesinde yüzde 50; 10 ila 15 vekil çıkaracak bölgede yüzde 40, 15'ten fazla vekil çıkaracak yerlerde yüzde 30 oranında oy şartı olmalı. Çünkü mevcut sistemde haksızlık oluşuyor. Siyasi parti üyesi olan bir kişi, seçim bölgesinde yüzde 90 oy alırken, partisi barajı aşamadığı için seçilemiyor. Oysa, onun yüzde 90 oy alarak seçilemediği bölgede, kalan yüzde 10'luk oyun bir kısmını alan kişi 'bağımsız' olarak seçiliyor. Şimdi 'etnik unsur' kullanılarak bağımsız milletvekilleri geliyor. Yarın başkaları yararlanabilir. O sebeple bağımsız milletvekilliği şartları yeniden düzenlenmeli. Meclis Başkanlığım sırasında da bu konuda önerilerde bulunmuştum.
 
HEDEFLERİ: 1., 2. VE 3. MADDE
 
Yeni anayasa tartışmalarında sürekli 'darbe anayasası' tabiri kullanılıyor. Daha önce 75'in üzerindeki maddesi değiştirilmişti. Son referandumla birlikte önemli bir kısmı daha değişti. Yani 'darbe anayasası' diye bir şey kalmadı. Bugün, 'sivil anayasa' diye bağıranların amacı, anayasanın 1, 2 ve 3'üncü maddelerini değiştirmek.