‘100 bin euro karşılığı tahliye’ vaat ettiği tescillenen Savcı Kızılateş’e ‘rüşvet’ten değil ‘görevi kötüye kullanmak’tan dava açıldı. Gerekçede de Savcı’nın tahliye vaat ettiği sanığın yargılandığı mahkemede görev yapmaması gösterildi.

Yargıtay 5. Dairesi, Savcı Kızılateş’i inandırıcı bulmadı. Ama para talebinde ‘baskı’ olmamasını gerekçe gösterip cezayı 1.5 yıla düşürdü. İyi hal indirimiyle ceza 5 aya düştü, bir yıl ertelendi. Ceza Genel Kurulu, Daire’nin kararını onadı

Yargı, bir tutuklu eşine 100 bin euro karşılığı tahliye vaat eden savcıyı neredeyse ödüllendirdi... Olay tarihinde Antalya, şimdi ise Erzurum Savcısı olan Mustafa Kızılateş, arabasını servise götürdüğü işyerinin sahibi olan F.K’nın “resmi belgede sahtecilik ve suç eşyasının alınması” suçlarından tutuklanmasının ardından, F.K’nın eşi E.K’ya, “100 bin TL karşılığında eşini tahliye ettirebileceğini” söyledi. E.K, cezaevindeki eşi F.K’ya danışması gerektiğini söyledi. Savcı Kızılateş, E.K’yı yeniden aradı, bu defa “Eşinin cezasının tahmin ettiğinden fazla olduğunu, 15-42 yıl arası ceza alabileceğini, bu yüzden tahliye karşılığı talep ettiği parayı 100 bin euroya (250 bin TL) çıkardığını” söyledi. Ancak E.K ve eşi, bu teklifi kabul etmedi. F.K’nın birlikte yargılandığı sanık tahliye edilirken, F.K’nın tutukluluğu devam edince, sanık avukatı duruşmada kendilerine yapılan rüşvet teklifini ima ederek, tahliye kararı verilmemesini eleştirdi.

‘Ağabeyimin tanıdığı’

Davaya bakan hakim Hakan Sil, sanık avukatını ve E.K’yı odasına çağırarak bu iddiayı sordu. Avukat, hakime, savcı Kızılateş’in kendilerinden para istediğini, “Hakim villa yaptırıyor, para müteahhide verilecek” dediğini anlattı. Bunun üzerine Sil, Antalya Başsavcısı’nı arayarak, savcı Kızılateş’ın, F.K’nın duruşmasından bir gün önce odasına gelerek, “F.K, Yargıtay’daki ağabeylerimizin tanıdığıymış, diğeri tahliye oldu, bu niye olmadı?” dediğini anlattı. Bunun üzerine Kızılateş hakkında Manavgat Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonunda hazırlanan iddianameyi kabul eden Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi, savcı Kızılateş hakkında dava açılmasına karar verdi. Kızılateş hakkında “icbar suretiyle irtikap” suçundan TCK’nın 250. maddesi uyarınca 5-10 yıl arası hapis cezası istemiyle açılan dava, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde görüldü.

Kızılateş savunmasında iddiaları reddederek E.K’nın hamile olduğunu, kadın doğum uzmanı olan ağabeyinin yardım etmesi için kendisiyle görüştüğünü ve maddi durumu kötü olması nedeniyle ona yardımda bulunduğunu iddia etti. Ancak Daire, savcının E.K’ya gönderdiği mesajlar ve yaptığı telefon aramalarına dikkat çekerek, aracının bakımı için gittiği bir kişiye yardım etmek için bu kadar irtibat kurmasının inandırıcı olmadığına dikkat çekti. Kararda, iletişim trafiğinin para talebinin reddedilmesinden sonra devam etmediği de vurgulanarak F.K’nın aylık gelirinin 7-8 bin TL olduğu, iki şirket sahibi olduğu, bu yüzden maddi yardım savunmasının inandırıcı olmadığı belirtildi.

İndirim ve erteleme

Daire bu gerekçelerle Savcı’nın suçlu olduğuna hükmetti. Ancak daire yaptığı ceza indirimleriyle savcının hiç ceza almadığı bir sonuca ulaştı. Daire’nin yaptığı indirimlerin gerekçeleri şöyle:

Rüşvet değil:

Savcı Kızılateş hakkında, kanun gereği, tahliye vaat ettiği sanığın yargılandığı mahkemede görev yapmadığı için 5.5 yıldan 18 yıla kadar hapis öngören rüşvet suçundan değil, 5-10 yıl arası hapis öngörülen irtikap suçundan dava açıldı. Daire, savcının para karşılığı tahliye talep ederken “icbar”da (baskı) bulunmadığı gerekçesiyle suçun “irtikap” değil, 1-5 yıl arası hapis öngören TCK’nın 255. maddesindeki “Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” suçu olduğuna karar verdi.

Alt sınıra yakın:

Daire, 5 yıla kadar ceza öngören suçun karşılığı olarak erteleme sınırları içinde kalan bir ceza vermeyi tercih etti. Sanığa 1.5 yıl hapis ve 2 bin 400 TL para cezası verdi. Eylem “teşebbüs” aşamasında kaldığı için bu cezanın sadece 3’te 1’inin uygulanmasına karar verildi. Böylece ceza 6 ay hapis ve 800 TL’ye düşürüldü.

İyi hal indirimi: Sanık savcının “fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” dikkate alınarak cezasından TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca 6’da 1 iyi hal indirimi yapıldı ve ceza 5 ay hapis ve 660 TL’ye indi.

Ertelendi:

Daire, sanığa verilen cezanın, “önceden mahkumiyetinin bulunmaması, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluştuğu” gerekçesiyle, cezanın 1 yıl ertelenmesine karar verdi.

Denetim yok:

Daire, sanığın “kişiliği ve sosyal durumunu” göz önünde bulundurarak, denetim süresince herhangi bir yükümlülük (karakola imza vermek gibi) belirlenmesine ve uzman kişi görevlendirilmesine de gerek olmadığına hükmetti. Daire bu 1 yıllık sürenin iyi halli olarak geçirmesi halinde sanığın cezasının infaz edilmiş sayılacağına karar verdi.

Görevden men: 5. Ceza Dairesi sadece 1 yıllık denetim süresinin geçmesinden sonra başlamak üzere savcıya 2 ay 15 gün süreyle “kamu hizmetlerinden, seçme ve seçilme hakkından” yasaklama kararı verdi. Karara karşı savcının yaptığı temyiz incelemesi geçen hafta Ceza Genel Kurulu’nda görüşüldü. Kurul, daire kararını onadı. vatan