Ve beni de çok üzen olmaması gereken bir laf. Bence sayın Adalet Bakanı derhal çıkıp bu konuda 'amacım budur yargıyı töhmet altında bırakmak istemedim' şeklinde bir beyanla özür dilemesi gerekir'' dedi.

Birden, makamında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ''Bu hükümete yüksek yargıya adam aldırmamak lazım'' sözlerinin Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Mustafa Balbay'ın günlüklerinde yer aldığı şeklindeki iddiaları değerlendirirken ''Bundan sonra Danıştayda içtihatlar değişiyor'' dediğini söyledi.

Adalet Bakanı Ergin'in ''Hakim ve savcı alımlarını Danıştayın durdurduğu'' yönündeki sözlerinin de hatırlatan Birden, ''Danıştay bu davaların hukuka uygunluk denetimini yerine getirirken bunun hakim ve savcı alımlarının durdurulmasını engellemek olarak nitelemek ve bunu yargının bugün içinde bulunduğu sorunlara gerekçe olarak göstermek hatta bu konuda Yargıçlar ve Savcılar Birliği ile Danıştay mensupları arasında bir ilişki kurularak yargı sürecine etki edildiği hissini uyandıran açıklamaları yapmak bizi çok üzüyor. Özellikle sayın Adalet Bakanının o günlükten geçen bazı ibareler nedeniyle bundan sonra 'Danıştayda bazı içtihatler değişti' şeklinde cümlesi oldu.

Sayın Bakan Danıştayı niye böyle yapıyor anlamıyorum. Danıştayda yaklaşık onun yaşı kadar hizmet veren insanlarla bu kararlar veriliyor. En aşağı 30 yıl, 40-45 yıldır insanlar burada çalışıyor. Sayın Adalet Bakanı yargıyı bu lafla töhmet altında bıraktı. Ve beni de çok üzen olmaması gereken bir laf. Bu sözlerini kabul etmem mümkün değil. Bence sayın Adalet Bakanı derhal çıkıp bu konuda 'amacım budur yargıyı töhmet altında bırakmak istemedim' şeklinde bir beyanla özür dilemesi gerekir.'' Birden, Danıştaya yeni daireler kurulmasının da çözüm olmayacağını, bazı işlerin Danıştaya gelmeden bölge idare mahkemelerinde kesinleştirilmesinin sağlanması gerektiğini de söyledi.

''Yargı emirle hareket etmez"

Danıştay Başkanı Mustafa Birden, ''Danıştaya daire kurulması, yeni üyeler atanmasıyla ilgili hiç resmi bilgilerinin olmadığını, sadece basında geçenleri bildiklerini'' söyledi. Birden, yaptığı açıklamada, hakim ve savcı alımlarını Danıştayın durdurduğu yönünde başka açıklamalar da geldiğini, fakat bunlara yanıt vermek istemediğini belirtti.

Birden, ''Yargı hiçbir zaman emir ve talimatla hareket etmez. Biz bunun bilincindeyiz. Bu iddialar bizi çok üzüyor. Sayın Bakana da bunu ileteceğim zaten'' diye konuştu. Danıştayın iş yükünün oldukça fazla olduğunu, Yargıtaydaki gibi zaman aşımının kendilerindeki dosyalarda olmadığını, geç de olsa davaların sonuçlandırıldığını anlatan Birden, amaçlarının işleri kısa sürede bitirmek olduğunu ifade etti.

Bir yıl önce Adalet Bakanlığına bir yazı yazdıklarını, buna göre bazı işlerin bölge idare mahkemelerinde sonuçlanarak Danıştaya gelmesini engelleyecek bir yasal düzenleme yapılmasını istediklerini anlatan Birden, ''Hakkari ile Van arasında, bir dağ başındaki pompa istasyonunda kullanılan kaçak benzin nedeniyle verilen cezanın da Danıştayda görüldüğünü'' dile getirdi.

Bunların Danıştayın iş yükünü artırdığını ifade eden Birden, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik yapılarak, Danıştayın temyiz incelemesine ilişkin dosyaların niteliğine göre ayrılarak, dosyaların bölge idare mahkemelerinde sonuçlanmasını önerdiklerini kaydetti. Böylece Danıştayın iş yükünün azalacağını dile getiren Birden ''Aradan 11 ay geçti. 11 aydır bakılmadı. Sayın Bakan isterse revize edebiliriz. Bu, çok çabuk çıkacak bir kanun'' diye konuştu. Bu önerilerinin bir başlangıç olduğunu söyleyen Birden, bu önerinin kabul edilerek, derhal yasalaşmasını istediklerini bildirdi.

''Sadece basında geçenleri biliyoruz"

Birden, ''Danıştaya daire kurulması, yeni üyeler atanmasıyla ilgili hiç resmi bilgimiz yok, haberimiz de yok. Sadece basında geçenleri biliyoruz. Bu konuda bize hiçbir şey gelmedi şimdiye kadar. Yeni daire kurulması değil, yeni gelecek işlerin bir kısmının gitmesi, Danıştayın rahatlamasıdır. Bizim zaten 90 küsur mevcudumuz var. 3-4 üye eksildi mi, hemen hissedilir'' diye konuştu. Danıştaydaki boş üyelikler için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca (HSYK) hala atama yapılmadığını söyleyen Birden, üye seçilememesi nedeniyle dairelerin çalışmakta güçlük çektiğini anlattı.
Birden, şöyle devam etti:

''Benim zaten 90 üyemin 7-8'i eksik olunca, dairelerin çok sıkışmasına neden oluyor. Şimdi bana 'çok üye verelim' diyorlar. Ne yapayım ben çok üyeyi? Oturacak yerim bile yok. Benim ihtiyacım, Danıştayın iş yükünü azaltıcı, bölge idare mahkemelerinde işin bitmesini sağlayıcı kanun çıkması. Kimseyi itham etmek için söylemiyorum, ama 'Danıştay durdurdu, hakim, savcı alamıyorum'... Böyle şeyler doğru değil. Sayın Bakanın, 'Artık iş zamanı' diye beyanatı var. Buyrun, işte o zaman bizim şu kanun çıksın. Gerekirse kanun bir an evvel çıkar. Elimizdeki işleri devretmesek bile, yeni iş gelmez. 25-30 bin işin gelmemesi bizi çok iyi oranda rahatlatır. İş azaldıkça hızımız artar.

Ben, son 40 küsür yıldır, son birkaç sene hariç, her cumartesi ve pazar buradayım. Şu anda pazar günleri gelin bakın, Danıştayın yarısı çalışıyor. Yargıcın çalışmayla ilgili hiçbir sorunu yok. Yargıç zaten çalışan insandır. Çalışmayan insan yargıç olmasın. İşin bir an evvel bitmesi bizim de amacımız. Biz hukuka aykırılık iddiasını açılan bir davada incelemek zorundayız. Yargı kararları, yargı kararı olduğu için uygulanır. Yargı kararını eleştirebilirsiniz, ama eleştiri sınırlarını ve dozunu iyi ayarlamak lazım. Yanlışlıklardan dönmeyi biz de biliriz. Yanlış yaptığımız konularda itiraz yolumuz var. Temyiz yolumuz var. Hata ettiysek, onları da düzeltmeyi biliriz. Dava dairelerinin verdiği bir kararın, eleştiri sınırları dışında, ucu açık şekilde eleştirilmesi beni üzdü. Umarım bir daha olmaz. Eğer, yargıyı biraz hızlandırmak istiyorsak, daire kurarak, üye sayısını artırarak, bu çözüm olmaz. Ben 40 yıldır buradayım. Daire kurmak şimdiye kadar çözüm olmadı. Kaç defa burada daireler kuruldu.''

Danıştayın iş yükünün altından kısa sürede kalkabileceğini ifade eden Birden, bunu sağlamak için önerdikleri kanun değişikliğinin bir an önce yapılması, üye açığı çıktığı zaman bunun derhal giderilmesi gerektiğini kaydetti.

''İddiaları kabul etmem"

Yargıda reformun, önce vatandaşın açtığı davadan en kısa sürede sonuç almasını sağlamakla olacağını vurgulayan Birden, ''(Hakim açığı var, Danıştay karar verdi) deniyor. Bu zamana kadar bir sürü hakim de atandı. Çalışıyor. Hakim açığı yeni mi ortaya çıktı?'' diye sordu. Hiç kimsenin nesnel, objektif ve herkese eşit uygulanan koşullarda hakimlik sınavına girmekten şikayet etmeyeceğini belirten Birden, Danıştayın objektif kriterlerin uygulanması amacıyla bu kararları verdiğini anlattı.
Mustafa Birden, şunları kaydetti:

''(Danıştay yüzünden hakim savcı alamadık) iddialarını kabul edemem. Hele, sanki emir ve talimatla, bir yerlerden talimat alıp da böyle yaptık gibi bir düşünceyi hiç kabul edemem. Ya Danıştayı tanımıyorlar, Danıştayı tanımayan bir kişinin ifadesi ya da gerçekten yanıldı. O zaman 'Yüksek yargıdan özür dilerim. Bu amaçta değilim' diye Sayın Bakanın beyanat vermesi lazım. Burada bir sürü arkadaş rahatsız oldu. Çok üzüldüler. Yüksek yargıç olarak cevap vermek zorundayız. Ben çoğu zaman konuşmuyorum. Ama bu kuruma gönül verdim. Eşimden çok, evimden çok bu kurumda vakit geçiriyorum. Yaklaşık hizmetim 44 sene oldu.''

Danıştaya yeni daireler kurulmasının çözüm olmayacağını yineleyen Birden, ''Yargının yıpratılması, ülkenin yıpratılmasıdır. Kimse, yargı organlarını kendi başlarına müstakil organlar olarak düşünmesin. Biz de bu ülkenin fakültelerinde okuduk. Biz de 30-40 yılımızı yargıda geçirdik. Hiç gıkımız çıkmaz. Bir sürü başka sorunlarımız var. Bu sorunlarımızı hiç ortaya çıkarmayız'' dedi.

''Ben de fikrimi söylemeliyim"

Danıştayın yeni binasının kısa sürede bitirileceğini, her türlü desteği aldıklarını ifade eden Birden, şu andaki binada tüm koridorların dosyayla dolu olduğunu, binanın alt katlarında kullanılmayan mekanları oda yaptıklarını, kapalı otoparka dosya konulduğunu anlattı.
Danıştayın şu anda 197 bin civarında dosyası bulunduğunu, önerdikleri kanun değişikliğiyle yeni dosya gelişinin engelleneceğini belirten Birden, ''Yeni daire kurmak, tamamen objektif ve geçmiş deneyimlerime dayanarak söylüyorum, çözüm değil. Çözüm, bizim önerimizin yasalaşması, bir de eksik üye sayımızın tamamlanması. Bunun dışında bir çözüm düşünmüyorum. Bize sorarlarsa tabii... Ben bu kurumun başkanıysam buraya daire kurulup kurulmayacağı, nasıl kurulacağı bana da sorulmalı. Ben de fikrimi söylemeliyim'' ifadelerini kullandı.