Atlas’ta yapılan aramalarda çok önemli muhasebe kayıtları ele geçti. Almanya’dan alınan belgelerde ise “1 milyon 463 bin Euro açığımız var bize belge gönderin” yazışması en önemli kanıt oldu.
 
Savcıların dikkati
 
Görevden alınan savcıların dikkatli davranması Deniz Feneri şüphelilerini zor durumda bıraktı.
 
Soruşturmayı yürüten savcılar arama kararlarının ardından, Deniz Feneri ve Kanal 7’ye ait şirketlerde arama yaptılar. Ancak kayda değer dökümanlara ulaşamadılar. Bir muhbir tarafından arama kararının öğrenildiğini ve bilgisayar kayıtlarının temizlendiği ve değiştirildiği tespit edildi. Savcılar daha önce aynı şirketler grubunda olan ancak kısa süre önce Hacı Nayır’a devredildiği tespit edilen ve adresi farklı yerde görünen Atlas Pazarlama Yayıncılık Yapımcılık Ltd.Şti’de arama yaptılar.
 
Server’lar ele geçti
 
Yapılan aramalarda ele geçen bir hard disc de Deniz Feneri Derneği’nin gayri resmi muhasebe kayıtları bulundu. Şirket sorumlusu Hacı Nayır, 10 Temmuz 2011’de gözaltına alınarak Ankara’ya getirildi. İfade sırasında kendisine ele geçen bilgisayar kayıtları ve muhasebe kayıtları soruldu. Nayır, bilgisayarlar ve serverları devraldığında işyerine geldiğini, bu kayıtlardan da bilgisinin olmadığını beyan etti. İşyerinin deposunda kullanılmayan başka hard discler olduğunu da söyledi.
 
Oğlu getirdi, babası serbest
 
Savcıların isteği üzerine Nayır’ın oğlu İstanbul’dan Ankara’ya hard discleri getirdi. Yapılan incelemelerde Almanya ile Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’nin bire bir örtüşen gayri resmi muhasebe kayıtları ortaya çıktı. Kayıtlarda derneğin paralarının kendi şirketlerine aktarıldığı belirlendi. İfadesi alınan Hacı Nayır serbest bırakıldı. Her beyanlarında Almanya ile fiili bağımız yok diyen şüphelilerin foyasını ortaya çıkaran belge, Almanya’dan getirilen muhasebe kayıtlarının arasında çıktı. Almanya Deniz Feneri e.V. yöneticileri tarafından, Türkiye Deniz Feneri Derneği yöneticilerine gönderilen belgede,  “1 milyon 463 bin Euro’luk açığımız var. Bize acele belge gönderin” notu dikkat çekti. İfadeleri alınırken kendilerine gösterilen belge için şüpheliler bilgilerinin olmadığını belgenin sahte olduğunu iddia ettiler.
 
Makbuzlar gönderildi
 
Talep üzerine Türkiye’deki yetkilinin, istenen makbuzların büyük bir bölümünü gönderdiği tespit edildi. Gönderilen belgelerin bazı belediyelerden yardım yapılmak için alınan kimlik belgeleri kullanılarak, adı geçen kişilere yardım yapılmadığı halde yapılmış gibi gösterildiği belirlendi.
 
Görevden alınan savcılara ‘dilekçe oyunu’ oynadılar
 
DENİZ Feneri soruşturmasında görevden alınan 3 savcıya dilekçe oyunu oynandığı da ortaya çıktı. Tutuklu sanık avukatlarından Ersan Şen, 26 Mart 2010’da Ankara Sulh Ceza Mahkemesi’ne hitaben, “Savcılık makamının talebi üzerine verilen tedbir kararının, şirketlere ait malvarlığını kapsamadığı, yanlış uygulamalara neden olacağından bu durumun düzeltilmesini” isteyen dilekçe sunduğunu ileri sürmüştü. Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’ün  böyle bir dilekçe vermediği ortaya çıktı. 3 savcı buna rağmen görevden alındı. hürriyet