Bütün işçilerin öldüğü açıklamasıyla umutları tükenen ailelerin acı bekleyişi sürüyor. Dün bütün imkanlar seferber edilerek yapılan çalışmalar sonucu sadece bir cesede ulaşılabildi. Ambulansa konulan cesedin teşhisi için çağırılan ailelerin yaşadığı acı yürekleri kabarttı.

Bursa Mustafakemalpaşa Devecikonağı mevkiinde bulunan Bükköy Madencik ve Turizm Anonim Şirketi"ne ait kömür ocağında perşembe akşamı meydana gelen grizu faciasında yaşımını yitiren 19 madenciden 9"unun cesetlerine hala ulaşılamadı. İki gündür ocağın 220 metre derinliğinde 2. galeride bulunan 9 madenciye ulaşmak için ekipler büyük çaba harcıyor.

Zonguldak"tan gelen kurtarma ekibinde görev yapan ve gece boyu çalışmalara katılanlardan Cemil Eren, ocakta zor koşullar altında kurtarma çalışması yaptıklarını anlattı: “İçeriyi görmeyenlere koşulları anlatmak çok zor. Kimi zaman ellerimizle tırnaklarımızla kazarak ilerliyoruz. Bir yandan güçlendirme yaparken diğer yandan patlamayla dökülen malzemeleri dışarıya çıkarıyoruz. Bazı yerlerde toprağı ellerimizle temizliyoruz.”

Grizu faciasında yaşımını yitiren madencilerin yakınları da cesetlerin çıkarılmasını iki gündür ocak başından ayrılmadan bekliyor. Havanın yağışlı ve soğuk olmasına aldırmadan yaşlı gözlerle bekleyen madenci yakınları, çalışmaların bir an önce tamamlanmasını istiyor. Cesedi halen madende bulunan Ramazan Beşiktepe"nin kardeşi Yaşar Beşiktepe, kazayı duyar duymaz Kütahya"nın Gediz İlçesi"ne bağlı Yağmurlar Köyü"nden geldiğini belirterek, “İki gündür kardeşimin çıkarılmasını bekliyorum. Umutlarımız tükendi ama hiç olmazsa cesedi çıkarılsın. Ağabeyim 2-3 ayda bir köye gelebiliyordu. Köyde yeni bir ev yaptırmak için maden ocağında çalışmaya başlamıştı. Yeni evini tamamlayamadan yaşamını yitirdi Aylık 900 lira ücret alıyordu ve 4 çocuğu vardı” dedi.

Bursa'da maden faciası

Foto galeri için tıklayın
Yaşamını yitiren madencilerden 23 yaşyındaki Ertuğrul Demiray"ın ağabeyi 35 yaşındaki Tekin Demiray da kazayı duyar duymaz geldiğini ve iki gündür cesedin çıkarılmasını beklediğini söyledi. Tekin Demiray, “Kardeşim iki ay önce askerden geldikten sonra madende çırak olarak çalışmaya başladı. 700 lira ücret alıyordu. Kazayı televizyonda duyar duymaz buraya geldik. Hala bekliyoruz” diye konuştu. Aradan geçen uzun süreye rağmen 9 işçiye neden ulaşılamadığı tepkilere nedene oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer gecikmeyi şöyle anlattı: “Biz göçüğün arkasında işçilerimizin olduğu düşüncesindeydik. Ama maalesef birinci göçükten sonra işçilerimize ulaştığımızda bütün işçilerimizin aynı galeride olmadığını gördük. 10 arkadaşımızın daha sonraki ikinci galeride olduğunu tespit ettik.”

Aynı patronun 2"nci kazası

Bükköy Madencilik"in sahibi Nurullah Ercan"ın, bu şirketin yanısıra 3 ayrı şirketle kömür madenciliği alanında yatırımları bulunuyor. 19 Kasım 2000"de yine Nurullah Ercan"a ait Kayaaltı Linyit Ocağı"nda meydana gelen iş kazası sonucu 7 işçinin can verdiği de ortaya çıktı.

263 kişinin öldüğü faciada 50 beraat

Grizu patlamalarında hafızalardan silinmeyen en büyük patlama 3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak Kozlu"da bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğüne bağlı Kozlu Taşkömürü İşletme Müessesesi"nde yaşandı. Patlamada 263 maden işçisi can verdi. Türkiye tarihindeki en büyük grizu faciası olarak kayıtlara geçen olayla ilgili hakkında yaklaşık 50 kişi hakkında açılan davada şüphelilerin tümü beraat etti.

“Dinamit atılırken işçiler çıkarılmadı”

Bursa Maden İş Sendikası Başkanı Fikret Güneş, göçükten sağ kurtulan işçilerin ocakta kömür tabakasına ulaşmak için üç kez dinamit atımı yapıldığını ve bu sırada işçilerin dışarıya çıkartılmadığını ve arka tarafta tutulduğunu söylediklerini ileri sürdü. Fikret Güneş, “Dinamit atımları yapılırken kural olarak bu sırada işçilerin dışarıya çıkartılması gerekir. Her atımdan sonra da vardiya gaz sorumlusunun içerde gaz ölçümü yaptıktan sonra gaz değerleri normal ise işçileri içeriye alması gerekir. Çünkü her atım sonrası kömür tabakalarında meydana gelen çatlama neticesinde gaz birikimi olur” diye konuştu. / vatan