Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İ.İ.B.F.'de düzenlenen Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi, Konrad Adenauer Stiftung Vakfı ve Adnan Menderes Üniversitesi Avrupa Araştırmalar Merkezi işbirliği ile düzenlenen Avrupa Birliği Sertifika Programı-16 Nazilli'de 100 kursiyerle başladı.
Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Sümer Kampusunda Avrupa Birliği Sertifika Programı-16 kursları başladı. Bir açılış kokteyli ile başlatılan 5 hafta sürecek eğitim programına yüz kursiyerin katılacağı öğrenildi. Kurslarda sırasıyla Prof. Dr. Çağrı Erhan 'Avrupa bütünleşmesinin tarihsel gelişimi', Doç Dr. Çınar Özen 'Türkiye-AB ilişkileri ve AB'nin güncel sorunları', Prof. Dr. Ercüment Tezcan 'Türkiye-AB müzakere süreci', Erhan Akdemir 'AB'de kimlik kültür tartışmaları'
ve son hafta Ceran Arslan Olcay'ın 'Avrupa Birliği Fonları ve proje döngüsü yönetimi' konularında eğitim verecekleri belirtildi.
Program başlamadan önce yapılan açılış kokteyline Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Doç.Dr. Halil Mutioğlu, Prof. Dr. Çağrı Erhan, Doç. Dr. Osman Elikul, Doç. Dr. Selçuk Çolakoğlu, öğretim üyeleri ve kursiyerler katıldı. Program açılışında yapılan konuşmalarda programın amacı ve sonuçları değerlendirildi. İlk konuşmayı yapan Doçent Doktor Selçuk Çolakoğlu programın Cuma günleri olmak üzere 5 hafta süreceğini ve ayrı hocaların geleceğini ifade ederek
"Ankara üniversitesinden, Gazi üniversitesinden ve Galatasaray üniversitesinden gelen hocalarımızla sertifika programımız gerçekleştirilecektir. Bu programlara katılanlar genelde Belediyeler, Sivil Toplum Kuruluşları, Ticaret Odası, Avrupa Birliğinde projesinde görev alabilecek ve proje hazırlayabilecek potansiyelde olanlar, Valilikten ve kaymakamlıktan ilgili kişiler, Aydın'dan ve Buharkent'ten her yerden katılımlar var. Sayıyı biz 100 ile sınırladık. Zaten biz bunu 3 sene öncede yapmıştık ve çok başarılı
olduk. Bu seminerde mezun olanlara sertifika vereceğiz. Bu programın amacı Aydın genelinde Belediyelerde, Ticaret Odalarında ve diğer Sivil Toplum Kuruluşlarında Avrupa Birliği ile ilgili projelerde görev alabilecek veya Avrupa Birliği ile ilgili birimlerde bulunacak kişilerin bilgilendirilmesi ve eğitilmesi bu amaçla da zaten sertifika da verilecektir. Dolayısıyla bugün ilk ders günüdür. Biz bunu küçük bir resepsiyonla açalım istedik" dedi.
Çolakoğlu'ndan sonra bir konuşma yapan Adnan Menderes Üniversitesi Avrupa Araştırma Merkezi(AVAM) Müdürü Doç. Dr. Osman Elikul, Türkiye'ye verilen Avrupa Birliği Adaylığı çevresinde Yerel Yönetimlerin Topluluk müfredatlarının sağlanabilmesi için düzenlenen, bu Avrupa Birliği Sertifika Programı bu haftayla birlikte yapılacak olan, 5 hafta boyunca yapılacak olan seminerde üniversitemiz çatısı altında yapılması ve bu konuda özellikle Ankara üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma Uygulama Merkezi desteği
ile gerçekleşiyor olmasından büyük bir mutluluk duyduğunun altını çizdi. Bu tür seminerlerin özellikle il bazında çok değerli, çok yararlı olduğunu düşündüğünü ifade eden Elikul "Özellikle de bu seminerleri verecek olan hocalarımızı bu alanda çok seçkin kişiler olmaları bu işin nasıl sonuçlanacağını daha şimdiden en üst düzeyde olacağına dair ipucu vermektedir. Bu konuda emeği geçen ve bundan sonra da emeği geçecek olan Sayın Doçent Doktor Selçuk Çolakoğlu'na da çok teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu.
Sertifika programının ilk dersini verecek olan Prof.Dr.Çağrı Erhan, 3 yıl öncede burada düzenlenmiş olan programa katıldıklarını ifade ederek, "O programda da katılımcılarımızın sayısı yüksekti. Biz bu konuda çalışmaların benzerini tüm İllerde yapıyoruz. Bu bizim görmekte olduğumuz 24. programdır. Trakya Üniversitesinden Erzurum Atatürk Üniversitesine kadar, Trabzon'dan Antalya'ya kadar, Diyarbakır Dicle'ye kadar pek çok yerde bu programı yaptık. Kuşkusuz Avrupa Birliği konuları öğrencilere anlatıldığı
kadar bu sadece çalışanları değil, hepimizi ilgilendirdiği için Sivil Toplum Temsilcileri, Ticaret Odası Temsilcileri, Belediye Temsilcileri ve yerel yönetimleri de ilgilendirdiği için böyle bir yola çıktık. Yaklaşık 5 bin kişi bu sertifika programlarına katıldı ve sertifikalarını aldılar. 5 hafta boyunca burada size anlatılacak dersler içinde zemin elde edeceğiz. Bu zemin üzerine bir şeyler koyup ilerlemek sizin elinizdedir. Biz bu 5 haftada temel kavramlarıyla Avrupa Birliğinin ne olduğunu, kafanızda bir
çerçeveyi var etmeyi düşünüyoruz. O çerçeve de aslında bir yılda anlatılabilecek konulardan en önemlilerinden bir tanesidir. Avrupa Birliği nasıl gelişiyor, Avrupa Birliğinin kurumları neler, Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri nasıl başladı ve gelişti bunları anlatıyoruz. En son konumuz Avrupa Birliğinden Nasıl proje alınır, bir proje nasıl hazırlanır, Avrupa Birliğinin hangi konuları var, kimler müracaat edebilir bütün bunları pratik olarak size anlatacağız. Son haftadaki dersimizde hem teorik açıdan hem
de proje alma açısından çok önemlidir. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Avrupa Araştırma Merkezi'ne hocamızın şahsına çok teşekkür ediyorum. Doçent Doktor Selçuk Çolakoğlu'na da bu daveti gerçekleştirdiği için ayrıca teşekkür ediyorum. Bu programda sizlere başarılar diliyorum. Küçük bir ikazla en az 4 tanesine gelmek mecburiyetinde olduğunuzu söylüyorum. Devam edenler sertifika alacaklardır. Güzel haber ise sınav yoktur" dedi.
ADÜ Nazilli İİBF Dekan Vekili Doçent Doktor Halil Mutioğlu ise yaptığı konuşmasında "Merkezimizin özellikle burada uygun görülmesi nedeniyle bu sertifika programını burada gerçekleştireceğiz. Tabi ki hayat boyu eğitim çok önemlidir. Üniversiteyi bitirmekle, herhangi bir okulu bitirmekle iş bitmiyor. Sertifika programları da bu hayat boyu eğitimin bir parçasıdır. Umarım çeyizinize yeni bir sertifika ile yeni birçok bilgi eklersiniz. Avrupa Fonlarından, Araştırma Fonlarından her kurum Sivil Toplum Örgütü
ve Kuruluşumuz yararlanabilir. Bu eğitim sonrasında bu bölgeden çok yeni projeler ve çok yeni bakış açıları umuyoruz. Tüm katılımcılara bu anlamda başarılar ve hayırlı olsun diyoruz" şeklinde konuştu.
Açılış kokteylinin ardından kursların verileceği dersliklere geçilerek ilk hafta dersleri başladı.
Prof. Dr. Çağrı Erhan 'Avrupa bütünleşmesinin tarihsel gelişimi' konusunu anlattı. AB'nin oluşumu hakkında detaylı ve çok önemli bilgiler veren Erhan AB'nin Dünyadaki tek suprarasyonel örgüt olduğunu yani uluslar üstü bir örgüt olduğunun altını çizerek "AB'nin kuruluş amacı Alsace-Lorranine bölgesinde bulunan dünyanın en zengin kömür yataklarından yararlanabilmektir. Buna bağlı olarak tarih boyunca da Avrupa'nın bütünleşme fikridir. Bu amaçla yapılan savaşlarda 40 milyondan fazla insan öldü. Kıyımın tekrar
yaşanmaması için savaşlar değil antlaşmalar yoluna gidildi. İlk adım 16 Nisan 1948'de atıldı ve 1957'de AB kurulmuş oldu."
AB'nin kuruluş aşamasını detayları ile anlattıktan sonra çalışma krtiterlerini de değerlendiren Prof.Erhan "Bunlar pazarlıklar yaparlar. Beraber sözleşme imzalarlar. Bu sözleşme çerçevesi içinde anlaşma yaparlar ve bu anlaşma doğrultusunda devam ederler. Suprarasyonel olan Avrupa Birliğinde Antlaşmalarla Devletler Egemenlik haklarının bir bölümünü Örgütün kendisine devrederler. Bundan sonra mevzuatı, kavramları bütün kendisi üretir. Diğer bütün üyeler buna uymak mecburiyetindedirler. Her alanda değil.
Antlaşmalarla hangi alanda devir ettilerse o alanlarda mecburdurlar. Alanların tamamında Avrupa Birliği Üyesi ülkeler kendi egemenlik haklarını örgütün kendisine devir etmiştir. Siyasi alanlarda böyle bir şey yoktur. Dış politika konusu, savunma, politika konusu, adalet, polis, bu konularda yetki devir edilmiş değildir. Avrupa'da gümrük vergileri, Avrupa'nın zirai ilaçlarının gümrük niteliğini, Avrupa'nın tere yağdaki süt oranını tek tek ülkeler belirlemez. Çünkü bu konudaki bakışını devretmiştir. Türkiye
Avrupa ilişkileri zaman zaman tartışılır. Egemenliğini devir edeceksin. Çünkü bunun özü budur. Nasıl olacak peki; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet adına bunu TBMM kullanır. Bizde ilk üç madde değiştirilemez. Ama AB için değiştirmek zorundasın. Bunu değiştiremediği için ne yaptı, Anayasa'yı değiştirdi. Uluslararası Antlaşma' da 90. maddeye bir cümle ekledi. 2002 Ağustos yılında 'Uluslararası Antlaşmalardan doğan yükümlülükler iç hukukta mevcut kanunların üzerindedir.' SEN egemenlik hakkını
devrediyor musun?' 'Hepimiz ortak olacaksak o zaman devir edelim' diyenler çıkabilir. Sonuç olarak egemenlik haklarının bir bölümünü Antlaşma yaparak devrediyorlar. Bugün 2004 yılından sonra hiçbir şey Türkiye-AB ilişkileri eskisi gibi değildir. Şimdi adayla ilgili müzakereler devam ediyor. Olumlu sonuçlanırsa itirazlar ortadan kalkabilir. Benim kanaatim bu yıl sonuna kadar limanlara ve hava alanlarına açılacağız. Çünkü bunlar sürdürülebilir şeyler değildir. Diyorlar ki; gelin şunu değiştirelim ve
değiştiriyorlar. Ağırlıklı oy çokluğu ya da nitelikli oy çokluğu gibi mekanizma işliyor. Her ülkenin nüfusuna göre oy ağırlığı var. Mesela Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya gibi kalabalık ülkelerin temsilcisini konseyde elini kaldırsa o 10 oy demektir. Fakat çok önemli konularda oy birliğini hala devam ettiriyorlar. Yani bugün bakanlar konseyinde ülke olarak ağırlıklı oy çokluğu ama istisnai hallerde oybirliği aranıyor. Mesela bütçe konseyde bir kişi itiraz etse bütçe çıkmaz. Yeni vergi kararı
getirilecek gibi konularda bir kişi itiraz etse çıkmaz. 3. taraflarla yapılan antlaşmalar da mesela Meksika ile serbest ticaret işleri yapılacak, bir kişi itiraz etse o antlaşma çıkmaz. En önemlisi bizi ilgilendiren yeni üye kabulüdür. Yeni üye kabulü oy birliği ile alınan bir karardır. Bütün müzakereleri tamamlarsınız 26 tane ülke evet der, bir Malta hayır derse Türkiye üye olamaz. Sadece bize mi uygulanıyor bu haksızlık, hayır bütün herkes böyledir. Bazı alanlarda sonsuza kadar dışarıda kalma çok çok
istisnai bir durumdur" dedi.