AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB hariç bütün Avrupa organizasyonlarına tam üye olduğunu belirterek, "Biz UEFA, Eurovizyon, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa güvenlik ve savunma projelerinde varız, AB'de de olmamız gerekir. Ortak bir geçmişi paylaştık, ortak bir geleceği de paylaşacağımıza inanıyorum" dedi.

AB'nin insanlık tarihinin en önemli barış projesi olduğunu vurgulayan Bağış, bir zamanlar bir birleriyle büyük savaşlara giren ülkelerin şu anda ortak kararlar alabildiğini söyledi.

Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na başvurduğu 1959'dan beri çok önemli ekonomik ve sosyal gelişmeler kaydettiğini vurgulayan Bağış, Türkiye'nin ekonomik göstergeleri hakkında bilgi verdi.

Bağış, Türkiye'nin genç nüfusuna ve bölgesindeki stratejik önemine vurgu yaparak, ülkenin, Avrupa'nın ihtiyacı olan enerji kaynaklarının geçiş yolunda olduğunu ifade etti.

Müzakerelere başlayan her ülkenin sonunda AB'ye tam üye olduğunu hatırlatan Bağış, bazı Avrupalı liderlerin Türkiye'yi tam üyelikten vazgeçirmeye çalıştığını belirterek, "Biz sabırlıyız. Türkiye 45 yıl sadece müzakere tarihi almak için bekledi, tam üyelik amacından vazgeçmeyecek. Türkiye AB hariç bütün Avrupa organizasyonlarına tam üye. Biz UEFA, Eurovizyon, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa güvenlik ve savunma projelerinde varız, AB'de de olmamız gerekir. Ortak bir geçmişi paylaştık, ortak bir geleceği de paylaşacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

Türkiye, bölgesinde ilham kaynağı

Bağış, Türkiye'nin oy birliğiyle tam üyelik müzakerelerine başladığını ve ancak yine 27 üye ülkenin ortak kararıyla müzakerelerin sonlandırılabileceğini söyledi.

Konuşmasında AB'nin sadece ekonomik bir birlik olmadığına değinen Bağış, ekonomik krizlerin bir gün geçeceğini ama AB'nin en önemli barış projesi olarak kalacağını dile getirerek, Türkiye'nin üyeliğiyle AB'nin Ortadoğu ve Kafkaslar'a komşu olacağını söyledi.

Egemen Bağış, işleyen demokrasisi ve refahıyla bölgedeki diğer ülkelere de ilham kaynağı olan Türkiye'nin, Arap Baharı'nda oynadığı rol hakkında bilgi verdi.

Muammer Kaddafi ve Hüsnü Mübarek'e iktidarı bırakmaları gerektiğini söyleyen ilk Müslüman ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Bağış, Suriye'deki durumun da bu şekilde devam edemeyeceğini belirtti.

Bağış, Suriye'de rejimin kendi insanlarını bombaladığına dikkati çekerek, "Hiçbir lider, kendi masum insanlarını öldürerek iktidarını sürdüremez" diye konuştu.

Konferansın soru-cevap bölümünde Kıbrıs sorunu ve Türkiye'nin limanlarını Rum yönetimine açmamasının sorulması üzerine Bağış, Kıbrıs sorununun AB'ye tam üyelik için ön şart olmadığını söyledi.

Türk tarafının sorunun çözümü için yoğun çaba harcamasına karşın Rum tarafının çözüm için istekli davranmadığını dile getiren Bağış, AB üyesi bir ülkenin ticari uçağı ya da gemisinin KKTC'ye gelmesi halinde Türkiye'nin de Rum kesimine limanlarını açacağını ifade etti.

Bağış, temasları kapsamında Malta Parlamentosu Başkanı Michael Frendo ve Malta Parlamentosu Dış ve Avrupa İşleri Komisyonu üyesi milletvekilleriyle de görüştü.