Atatürk ile Latife Hanım"ın boşanma sürecindeki 7 mektubunun müzayede yoluyla satışa çıkması yargıya taşındı

GAZİ Mustafa Kemal Atatürk ile Latife Hanım"ın boşanma sürecinde birbirlerine yazdıkları 7 mektubu, yasak olmasına rağmen müzayede yoluyla satışa sunmaktan yargılanan 3 kişiden Sinan Erdemli, “Mektuplar bana dedemden kaldı” dedi.

Mektupların 9 Kasım 2008"de müzayedede satışı sunulduğunun tespitinden sonra Latife Hanım'ın yeğeni Gülten Ayşe Açıkalın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Gülten Ayşe Açıkalın, mektupları satışa veren Sinan Erdemli, müzayede sahipleri Antik A.Ş."nin yetkilileri Turgay Artam ve Erdoğan Aldoğan hakkında suç duyurusunda bulundu. Ayşe Açıkalın, şikayet dilekçesinde, bu mektupların İstanbul 13"üncü Sulh Hukuk Mahkemesi"nin kararı gereğince 28 Ocak 1980"de Türk Tarih Kurumu temsilcisi ve üyesi Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar"a teslim edildiğini bildirdi. Sinan Erdemli"nin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası"na aykırı olarak hukuk dışı elde ettiği mektupları, diğer şüpheliler Turgay Artam ve Erdoğan Aldoğan"ın gerekli belgeleri satıcıdan istemeksizin kabul ettiği ifade edildi. Hazırlanan iddianamede sanıklar hakkında hırsızlık suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis talebi ile dava açıldı.

LATİFE HANIM ÖLDÜĞÜNDE MEKTUPLARI TTK'NA TESLİM ETTİK

İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya şikayetçi, Latife Hanım'ın yeğeni Gülten Ayşe Açıkalın (79) ve sanık avukatları katıldı. Duruşmada konuşan Gülten Ayşe Açıkalın, Latife Hanım'ın öz teyzesi olduğunu belirterek, “Teyzem olan Latife Hanım Ankara'da vefat ettiği zaman söz konusu mektupları Türk Tarih Kurumu'na teslim ettik. Ancak bu mektuplar yıllar sonra Hulusi Turgay Artan ve Erdoğan Aldoğan müzayedesinde ortaya çıktılar. Bu mektupların nasıl oldu da bu müzayedeye geldiğini merak ediyorum. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağım. Davaya müdahil olmak istiyorum” dedi.

Sanıklar Hulusi Turgay Artan ve Erdoğan Aldoğan'ın Avukatı Kezban Hatemi, karşı tarafın müdahillik talebine itiraz etti. Kezban Hatemi, Türk Tarih Kurumu'na teslim edilen mektuplarla müvekkillerinde bulunan mektupların aynı olmadığını iddia ederek suçlamaları reddetti.

Diğer sanık Sinan Erdemli'nin Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nce talimatla alınan ifadesi de mahkemede okundu. Sinan Erdemli ifadesi şöyle: “Söz konusu mektuplar dedem Sinan Erdemli'den babaannem Mualla Erdemli'ye miras olarak kalmış, ondan da bana intikal etmiştir. Mektuplar elime gelince ben konu ile ilgili kişi ve firmaları araştırdım. İnternete girer girmez konu ile ilgili karşıma çıkan Antik A.Ş. yetkilileri ile görüştüm. Bana bu mektupları müzayede de satışa çıkartmak için gerekli izinlerin alındığını söyledi. Bunun suç olduğunu bilmiyordum. Suçlamaları da kabul etmiyorum.” Duruşma, Gülten Ayşe Açıkalın"ın müdahillik konusundaki talebini karara bağlanması ve gerekli savunmaların hazırlanması için ileri bir tarihe ertelendi. Ayrıca, Türk Tarih Kurumu'na kendilerine teslim edilen mektuplar ile söz konusu mektupların aynı olup olmadığı sorulacak.

1981"de çıkarılan bir yasayla, Atatürk"ün resmi evrak ve mektuplarının satışı yasaklanmıştı.

Vatan