Öldürülen gazeteci Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, dün “Barış Girişimi” tarafından Bilgi Üniversitesi’nin Dolapdere Kampüsü’nde düzenlenen “Barışı Kurmak Konferansı”na katıldı.
 
Dink, yaptığı konuşmada Ermeniliğiyle, Ermenice ve Kürtçe dili ile Hıristiyan olması nedeniyle hem sosyal, hem de siyasal yaşamda ayrımcılığa uğramış bir vatandaş olarak katılımcıların karşısında bulunduğunu söyledi. Dink, şöyle konuştu:
 
 
ALİ TOPU AGOP’A ATAMADI: Bu yıl ilköğretim okulları için Ermenice kitap basıldı. Ancak orada Ermenice olmasına rağmen Ali topu Agop’a atamadı. Kürtçe dilim halen siyasi yasaklı, Hıristiyan olmam ayrı bir problem bu ülkede, her gün Hıristiyanlara neler söyleniyor kimse bunu duymuyor. Sosyal yaşamda bütün bu yaşanmışlıklar seni ister istemez içeri itiyor. Bir kişi çıktıysa dışarı 90 yıl sonra o da eşimdi. Onu da bir şekilde kaldırdılar. Ayrımcılık ve ırkçılık söylemleri, hareketleri, planları ve projeleri nasıl bu ülkeden toplanacak, kaldırılacak, dürüm yapılıp çöpe atılacak, bilmiyorum.
 
 
İNKARLARLA HUZUR GELMEZ: Bu ülkede herkes yaşlanamıyor ve yaşlanan herkes de olgunlaşamıyor. Korkular, ötekiye olan öfke, hırslar, kıskançlıklar, nefretler, ön yargılar, güvensizlikler her gün bizi biraz daha küçültüyor aslında. Bizi hem yaşatandan, hem de özümüzden uzaklaştırıyor. Kendimize sunduğumuz yalanlarla günden güne maalesef kendimizi de etrafımızı da zehirliyoruz. Acı verici ve korkutucu da olsa değişim olmadan olgunlaşma olmaz. (İncil’den alıntılar yaparak, tanık olduğu bir olayı Kürtçe anlattı) Öfke, kin, üzüntü gibi duygulara neden olanlar, çıkmaz yolları yaşatanlar inkar politikalarıyla mı huzur bulacak? İnkarlarla huzur gelmez.
 
 
KİMSE ÖZÜR DİLEMİYOR: 2005 yılındaki Ermeni Konferansı’na katılanlar için ‘hain’ kelimesi kullanılmıştı. Bu toplantı için de ‘Hainler toplanmış’ diyebilirler.6-7 Eylül olaylarını artık herkes biliyor. Bir çok şeyin artık inkar edilmiyor. Bir Allah’ın kulu da bir sorumluluk alıp özür dilemiyor bunun için. Bu denilmedikçe de her şey tekrarlanıyor. Son günlerde gündemde olan ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ var örneğin. Kimse bunun için ‘Daha kanıt mı arıyorsunuz, özür diliyoruz, yapmışız’ dedi mi? Ben duymadım. Her şeyin kanıtı var ama kanıtları yok etme, yalan rapor yazma konusunda daha usta kimse yok bu ülkede.
 
HUKUK DEVLETİYİM DİYE ÖVÜNME: Adalet olmadan barışı düşünmek nasıl olur bilmiyorum.
 
Adalet, suçluyu cezalandırmak kadar haklıya da hakkını iade etmektir. Geciktirilen cezalar suçluları cesaretlendirir, suç işlemeyi cazip hale getirir. Hele ki ülkemizde tecavüzcüleri, katilleri görüyoruz. Sosyal, demokrat ve hukuk devletiyim diye övünme.
 
‘İrademizi ifade edeceğiz’
 
Eski BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak da konferansta yaptığı konuşmada “Kürt sorunu, Kürtler dikkate alınmadan, Kürtlerin siyasal yapılanmaları, temsiliyetleri, örgütleri dikkate alınmadan, onlar anayasa yapım sürecine dahil edilmeden çözülebilecek bir sorun değildir” dedi. 12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimlerinde bağımsız aday olmak için BDP’den istifa eden Kışanak, Kürt sorununun Türkiye gündeminin birinci sırasında yer aldığını söyledi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kışanak, işadamı İshak Alaton’un sözlerini bir katkı olarak değerlendirdiklerini kaydetti. “Sivil itaatsizlik eylemi” ile ilgili bir soru üzerine de Kışanak, “Mevcut durumu kabul etmediğimizi gösteren her türlü yol ve yöntemle kendi irademizi ifade edeceğiz. Bu süreç sorunlarımızı çözünceye kadar işleyecek” diye konuştu.
 
 
 
 
 
 
 
2005 yılındaki Ermeni Konferansı hem organizasyon aşamasında hem de konferansta yapılan konuşmalar sırasında tartışmalara sahne olmuştu. Hrant Dink’in dikkat çeken açıklamaları toplum tarafından ilgiyle izlenmişti.
 
‘Diaspora şimdi şaşkına dönecek’
 
“İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları” başlıklı konferans  25 Eylül 2005’te Bilgi Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. İki gün süren konferans protestolar ve tartışmalarla tamamlandı. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in anlattığı, Sivas’ta doğup Fransa’ya göç eden Ermeni bir kadının öyküsü salondakileri ağlattı. Dink, “Böyle bir konferansın Türkiye’de yapılması çok önemli. Türkiye’yi hala bıraktığı noktada, 1915’te algılayan, ‘Türkiye değişmez, bunu kabullenmez, vicdansızdır’ diyen bir diaspora var. Bu onları olumlu yönde şaşkına çevirecektir” diye konuşmuştu.
milliyet