Değerli okuyucularım, 48 Saatte Roma'yı görmeye ne dersiniz!  Trastevere dükkânlarında kaybolacağınız, günü Vatikan'ın arkasından batıracağınız, Piazza Navona'da sokak sanatçılarına  hayran kalacağınız, Biscottifıcio'dan  kurabiyeler alıp  sokaklarda dolanırken bayılarak yiyeceğiniz  İtalya'nın  en güzel  şehirlerinden birine  hoş geldiniz, Gelin şimdi tiramisuyu, pizzayı tatmaya, kapı önünde muhabbetler yapmaya, meydanlarda kaybolmaya Roma'ya gidelim çünkü hepsi  Yerinde güzel! Derim.

Gezimize Trastevere dükkânlarında…

Kentin içinde biraz dolaşıp zamanda yolculuk yaptıktan sonra Trastevere sokaklarına adım atıyoruz. Buradaki vintage ürünler satan yeşil dallarla kaplı vitrinler, kitapçılar, butikler, oldukça orjinal. La Maison de Titti, Fuori Orario, Flake's, Annie bunlardan  bazıları, Harika raflar arasında  dolaşırken karnınız acıktığında La Boccaccia bir dilim pizza molası vermeyi  unutmayın Derim!

Ardından gün batırmaya, Vatikan'a.... Gün Batımı Roma'da tadına doyum olmayacak şeylerden sadece biri.... Bunun hakkını vermek için de Trastevere'den  çok uzaklaşmadan nehir hattı boyunca biraz yürüyüş yapıp güneşe Vatikan'ın arkasından  veda ediyoruz. Kapı önü  muhabbeti... Trastevere'de küçük restoranların sokaklara  dökülen masalarında akşam yemeği olmazsa  olmazlardan. Bunun için birkaç  güzel adres var:  Cajo- Gajo, Grazia,  Graziella, Sette Oche, Da Otello, Da Enzo al 29  Benim favorilerimdir. Birinci günde  yapılması gerek şeylerdir. İkinci Güne başlarken, Kahve Kruvasan.. Şehir turu başlamadan önce  İtalyan usulü, hızlı  ve leziz bir kahvaltı için  kahve ve kuruvasanı tercih edin, pusula Tazza d'Oro'yu  gösteriyor. Tabii ki Vatikan... Şehrin en önemli sembolünü dünyanın  en küçük ülkesini görmeden geri dönmek  olmaz. Yorucu ama fazlasıyla etkileyici bir durak. Basilica'nın tepesine çıkmak ve Vatikan Müzesi'ni turlamak, güne başlamak için muhteşem bir yol.

Ardından Piazza del popolo... Meydanda  vakit  geçirdikten  sonra  asıl sürpriz, meydanın hemen arkasında duran  merdivenlerden çıkınca   çıkıyor karşımıza!  Pincio denilen alanda  şehri  doya doya  seyredebileceğiniz teraslar var. Burada  Vatikan'a Monumento a vittorio Emanuele' ye  Castel Sant'angelo'ya bakabilir, Roma'yı en güzel  buradan  izleyebilirsiniz. Bir Dilek Tutun...  Rotamızı Piazza di Spagna'dan  geçirerek Fontana di Trevi'ye doğru ilerliyoruz. Burası  çok kalabalık ama Roma'daki en sevimli  yerlerden de biri  adetlere uyup dilek dileyerek, paranızı havuza atıp atmamak size kalmış. İspanyol merdivenleri civarında bir öneri ise  Pompi'de  tiramisu.

aydin-avci---roma.jpg

Pantheon'un ışığı.... Roma'nın kalbine doğru yaklaşmak lazım. Pantheon sıradaki durak. O koca delikten içeriye vuran  ışık sizi kendine hayran bırakacak. Roma  köprülerinde...  Castel Sant'Angelo  sizi kaleye bağlar, Buradan Tevere Nehri Manzarası çok etkileyici. Meydanlara Yolculuk...   Pizza Navona’da Sokak sanatçıları saatin nasıl ilerlediğini unutturabilir. Çalan Şarkılarla dans edebilir, Şarkıcılar eşlik edebilir, gösterilere  kapılıp gidebilir, hatta portrenizi yaptırabilirsiniz. Gelip geçeni izlemek için  adres: Bar del fico!

Nemi köyü,  Nemi Gölü'nün hemen üst tarafında yer alan, dağ çileklerinin lezzetiyle bilinen bir yerleşim alanı, Roma’ya 30 km uzaklıkta. Çilek Köyü kokusunun  sindiği bize çok yabancı olmayan camdan cama çamaşırların asılı olduğu sokaklarda yürürken evlerden İtalyanca şarkılar  duyacak, bir filmin içindeymiş gibi hissedeceksiniz. Akşam saatlerinde Campo de Fiori'de akşam yemeği için, Campode Fiori güzel  bir tercih, burada bizim favorilerimiz Emma ve Cantina e Cucina. Yemek sonrası biraz canlı müzik de  iyi gider! Obica, Meydanın keyfini müzikle birlikte çıkarmak için ideal.

Üçüncü  günde, Kolezyum'da güne merhaba diyelim, Kolezyum'u  ziyaret zamanı! Yol üstünde yine güzel bir kahve ve kuruvasana hayır demek olmaz. La Casetta'yı  tercih  ediyoruz. Kolezyum, tarih  boyunca eğlenceli anlara tanık olduğu  gibi acımasızlıkları içinde barındırmış bir yapı. Burayı dolaşırken yapıya ve tarihine dair  bilgilenmeden gelmek eksiklik olur. Arkeolojiye meraklı olanlar Foro Romano da   tavsiye  edilir. Daha  sonrada  Nehir Manzarasıyla Roma'ya  Veda... Son  saatlere  doğru  yine Roma'nın  kalbine geri dönüyoruz. Trastevere'de başlıyan yolculuğumuz yine burada bitiyor. Yolumuzu Isola Tiberina'dan geçirip yine güzel bir nehir manzarası ve yeşilliğin içinde  bitirelim, Uçaktan  önce öğle yemeği La Prosciutteria'da! Pazar  günleri bile  kalabalık kapı önüyle  Freni e frizion Yerinde Güzel  Roma.

Sonuç;  Birde yukarıdan görün…

Bazı Şehirlere yukarıdan  bakmak için yüzlerce  merdivenlik kulelere çıkılır, tepeler aşılır, kaleler fethedilir, Roma'da onlardan biri ama korkmayın, size  yüzlerce basamak çıkarmak bahçelerden, balkonlardan haber vereceğiz! Evinizin  terası olsa, terasa bir kaç  yastık atsanız ve arkadaşlarınızı çağırsanız APARTMENT  Bar kadar olur. Roma ahalisinin pek sevdiği bu barda 19.00- 21.00 arası apero(iş çıkış toplanması) için buluşanlar, sonrasındaysa  dans dans dans var. Dom otel Roma'nın  en işlek  caddelerinden  biri üzerinde ama terası henüz  kalabalıklar tarafından keşfedilmemiş. Özellikle" Pazar günü ne yapsak" diye düşünmeye başladığınız anda güneşi nehrin üzerinde  batırmaya The Magick  Bar'a Uğramayı unutmayalım.

BENCE  ROMA'NIN ENLERİ!

Hamur işleri İtalyanların  en iyi  oldukları iş  olmuştur. BİSCOTTİ-CANNOLİ-KRUVASAN- PASTİCİOTTO- Bir  fırında durup tadına bakılması gereken lezzetler  arasında, bol bol fotoğraf çekmek, antikacıları dolaşmak,  tasarım kıyafetleri satan butikleri ve yine özel tasarım  mobilyaların çok tatlı iki  sokakları var  burada  kendinden geçmek, sıcak Roma günlerinde, muhteşem Roma dondurması yemek, Roma'da yemyeşil şehir parkı  VİLLA BORGHESE sandviçinizi, içeceğinizi alıp çilere uzanmak, doğanın  sesiyle biraz kestirmek harika bir şey.

 

48  SAATTE  ROMA   bu  kadar gezilir.

Yılbaşı yaklaşıyor.

Roma’yı gezmeye  var mısınız?

Tabi ki imkânlar dâhilinde…

Ben Aydın Avcı’dan bu haftalıkta bu kadar.

 

 

 

Aydınpost ANDROID'de!    Aydınpost APPSTORE'da!