Ergin, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2010 yılı bütçesi üzerinde eleştirileri yanıtladı

Hukuk devletini, 'tüm vatandaşların hukuki güvenliğinin sağlandığı, bütün faaliyetlerinin hukuka bağlı olduğu devlet' olarak tanımlayan Ergin, hukuk devletine kurallara uymada devlet ile vatandaş arasında farkın bulunmadığını söyledi.

Ergin, hukuka uymanın, yalnızca vatandaş için değil, yasama, yürütme ve yargı için de bir zorunluluk olduğuna işaret ederek, 'Hukuk devletin ön koşulu ve adil yargılamanın teminatı, yargı bağımsızlığıdır. Yargı bağımsızlığı, yargı üzerinde devlet kurumlarından ve her türlü baskı gruplarından müdahaleleri oluşturan dış etkiden ve yargının kendi içerisinden gelen müdahaleleri oluşturan iç etkilerden korunmasıyla ancak mümkündür' dedi.

Ergin, demokratik hukuk devletinin gereklerinden birinin de kuvvetler ayrılığı olduğuna dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:


'Devlette gerçek kuvvet tekdir, o da millet yani milli iradedir. Egemenliğin kaynağı olan millet, aynı zamanda bütün kuvvetlerin dayanağını oluşturmaktadır. Unutulmamalıdır ki hukukun üstünlüğü, hukukçunun üstünlüğü anlamına gelmemektedir. Üstün hukuk kuralları, hukukçular için de bağlayıcıdır.'

Adalet Bakanı Ergin, bakanlığın, 'Ergenekon' soruşturmasında gizliliğin ihlaliyle ilgili işlemlere, hakim ve savcıların soruşturulmasına neden izin vermediğine yönelik soru üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında görevli savcılarla ilgili olarak yapılan şikayetlerin, bakanlık bünyesinde değerlendirildiğini, incelemelerin yaptırtıldığını söyledi. Ergin, bunlardan 15 dosyanın derdest, bir kısmıyla ilgili doğrulanamadığı gerekçesiyle işlem yapılmasına yer olmadığı kararı verildiğini kaydetti.

Soruşturmanın gizliliğini ihlal gerekçesiyle, içinde kamu görevlilerinin de bulunduğu 4 bin 139 ayrı soruşturmanın açıldığını bildiren Ergin, 'Bu soruşturmalardan devam edenler var, dava açılanlar var, bin 270 adet kovuşturmaya geçilen dosya var. Şu ana kadar derdest 487 dosya var. Şu anda 17 mahkumiyet çıkmıştır. Diğer dosyalar devam ediyor. Bu yargılama faaliyetlerine bizim müdahale imkanımız bulunmamaktadır. Bu birinci etap şikayetlerden sonra yeni şikayetler geldi. Bakanlığımızca yeni bir görevlendirme yapıldı, iki başmüfettişimiz İstanbul'da bu soruşturmalara devam etmektedir' diye konuştu.

Bakan Ergin, 25 yargıcın isimleri yazılmadan dinleme kararı alındığına yönelik eleştirilere 'İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen ve hangi hakime ait olduğu anlaşılamayan ses kayıtlarının ve telefon numaralarının hangi hakime ait olduğunun anlaşılması amacıyla HTS raporlarının istenmesi söz konusudur. Dinleme kararı yoktur. Teknik olarak, şu numaralar ile görüşme yapan numaraların tespitine ilişkin bir karar verilmiştir' karşılığını verdi.

DTP'nin kapatıldığı gün, terör örgütü elebaşının İmralı'da avukatlarıyla görüştüğüne yönelik iddialarla ilgili olarak ise Ergin, bunun yanlış bir bilgi olduğunu, avukatların, çarşamba günü mutat görüşme yaptığını, bunun dışında bir görüşmenin kayıtlarında bulunmadığını bildirdi./yeni şafak