Başbakan’ın rektörlerle Dolmabahçe buluşmasını protesto için İstanbul’a girmek isteyen öğrencilere atılan polis dayağının soruşturması tamamlandı. Valilik, öğrenci Miraç Efe’nin burnunun kırılması olayıyla ilgili 23 polis için soruşturma izni verdi.
 
Dolmabahçe’de 4 Aralık 2010’da Başbakan’ın rektörlerle yaptığı toplantıyı protesto için İstanbul’a girmek isteyen öğrenciler Tuzla-Kurtköy’de polisten tekme tokat dayak yemiş, Miraç Ekrem Efe adlı bir öğrencinin de gözaltı sırasında burnu kırılmıştı. Kamuoyunda büyük tepki yaşatan polis müdahalesiyle ilgili Tuzla Savcılığı öğrencilerin başvuruları üzerine soruşturma başlatmış ve İstanbul Valiliği’nden polislerle ilgili soruşturma izni istemişti. İstanbul Valiliği bu talep üzerine başlattığı ön soruşturmayı tamamladı. Valilik, 48 polis hakkında, öğrencilere yönelik müdahalelerinin orantılı olduğu gerekçesiyle soruşturma izni vermedi. Bu polislerden 23’ü hakkında ise Miraç Ekrem Efe’nin burnunun kırılması nedeniyle kısmen soruşturma izni verildi. Raporda şu tespitler yer aldı:
 
‘Efe otobüste darp edildi’
 
- Göstericilere yönelik orantılı müdahalede bulunulduğunun savunulduğu raporda, gözaltına alma sırasında bir olumsuzluk yaşanmamasına rağmen Miraç Efe’nin burnunda ve göz çevresinde şişme görüldüğü ifade edildi.
 
- Miraç Efe’nin gözaltına alınırken iki polis tarafından darp edildiğini iddia ettiği anlatıldı. Buna karşılık izlenen görüntülerde bu tür bir olayın görülemediği belirtildi. Gözaltı aracında görevli komiser yardımcısının, Efe’nin burnunun araç içerisinde kanadığı, bunun üzerine peçete ile tampon yaptığı, su verdiği, 1 saat kadar sonra doktor raporu için hastaneye götürdüğü, hastaneye gelindiğinde yüzünün şiştiği ve gözünde morluk oluştuğu bilgisini verdiği kaydedildi.
 
3 profesörden bu konuda görüş istendiği kaydedilen raporda, profesörlerin, yüzdeki şişme ve morarmanın ancak yarım saat önce meydana gelen bir olaydan kaynaklanmış olabileceğini bildirdiği belirtildi. Bu durum, Efe’nin otobüste darp edildiği kuşkularına yol açtı.
 
- Raporda, Efe’yi gözaltına alan iki polisin isimlerinin istendiği ancak İstanbul Emniyeti’nin yüzünde maske olan polislerin isimlerini tespit edemediğini bildirdiği, buna karşılık, iki polisten birinin biber gazı sıkılması için taşınan ‘Zet’ tabir edilen silahı taşıdığının görüldüğü, kask ya da sicil numarasının ise gözükmediği belirtildi. Raporda, Zet adlı silahı taşıyan çok sayıda polis olduğu, Efe’yi gözaltına alanın hangisi olduğunun belirlenemediği ifade edildi. Bu nedenle, 3 komiser yardımcısı ve 20 polis hakkında soruşturma izni istendi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da 23 polis hakkında kısmen soruşturma izni verdi.
 
‘Sakinleşsinler’ diye biber gazı
 
Soruşturma raporunda, İstanbul Valiliği’nin koyduğu kente giriş yasağının haklı olup olmadığı, alınan istihbaratların doğruluğu tartışma konusu yapılmadı. Gruptaki 82 kişinin ‘Öğrenci Kolektifleri’, 2 kişinin ise ‘Genç Umut’ “mensubu” olduğu yorumu yapıldı. Çeşitli olaylara katılmaları nedeniyle bu kişilerin arşiv kayıtlarının bulunduğu da öne sürüldü. Emniyetin önceki olaya ilişkin raporlarında, bu kişilerin GBT sorgulamasının yapıldığı, sorgulama sonrasında 135 öğrenci içinde aranan şahıs olmadığının tespit edildiği bilgisi yer almıştı. İki rapor arasındaki farklılığın nedeni ise anlaşılamadı. Otobüslerden inip yürümek isteyen grubu sakinleştirmek isteyen polisin, cop ya da diğer müdahale yöntemlerine oranla daha az zarar görmelerini sağlamak için gaz bombası kullandığının savunulduğu raporda, polis amirlerinin gruba uzun süre müdahale ettirmediği, yumruk yemelerine rağmen soğukkanlılığını koruduğu da öne sürüldü.
 
vatan