Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Görgen, servikal smear testinin erken teşhis için günümüzde en yaygın olarak kullanılan tarama yöntemi olduğuna dikkat çekerek,  “Rahim ağzı kanserinden korunmak için  servikal smear testine cinsel ilişkiye başladıktan 3 yıl sonra veya 21 yaşında başlanması ve testin yılda bir kez tekrar edilmesi gerekiyor” diyor.  

İleri evreye dek belirti vermeyebilir

Görgen, rahim ağzı kanserinin erken dönemlerinde pek fazla şikayet oluşturmadığını belirterek, “Bu nedenle çoğu kadın hastalık iyice ilerleyip başka organların çalışmasını engellemeye başlayıncaya kadar hastalığından habersiz oluyor” uyarısında bulunuyor.  Genellikle ilk şikayetler ilişki sonrasında oluşan lekelenme tarzındaki kanamalar oluyor. Hastalık ilerledikçe en sık görülen yakınmanın ise düzensiz, aralıklı olarak devam eden vajinal kanama olduğunu belirten Görgen, “Kanama zaman zaman aşırı olsa da genellikle az miktarda lekelenme şeklinde ortaya çıkıyor. Cinsel birleşme sonrasında daha bariz hale gelebiliyor” diyor. Hastalık ilerlediğinde ise bacakta ağrı ve şişme,  idrarda kan görülmesi, pis kokulu sürekli bir vajinal akıntı gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini söyleyen Doç. Dr. Hüsnü Görgen, bu şikayetlerin genellikle kanser hücrelerinin geniş bir alana yayılmış olduğuna işaret ettiğini vurguluyor.  

Birkaç dakikalık işlem hayat kurtarıyor

Genital bölgeyi tutan 40 kadar Human Paplilloma Virüsü kansere yol açmadaki rollerine göre yüksek risk ve düşük riskli olarak adlandırılıyor.  Tip 16 ve 18 en sık saptanan yüksek riskli HPV’leri oluşturuyor. Yüksek riskli HPV ile oluşan hücresel değişiklikler 8-10 yıl içerisinde kansere dönüşebiliyor. Bu nedenle yılda bir kez yapılan pap smear testi ile hücresel değişimler kansere dönüşmeden önce tespit ediliyor. Böylece hastalığın hastaya herhangi bir zarar vermeden küçük müdahaleler ile tedavi edilebildiğine dikkat çeken Görgen, “Bu test ile henüz başlangıç aşamasındaki kanser tanınıyor ve başarıyla tedavi ediliyor. Hasta 30 yaş ve üzerindeyse servikal smear ile birlikte HPV-DNA testi yaptırılması tavsiye ediliyor. Çünkü HPV DNA testi ile rahim ağzından alınan örnekte yüksek riskli HPV olup olmadığı saptanarak hastanın takip ve tedavisi buna göre düzenleniyor. Her iki testin negatif çıktığı durumlarda 3 yıl ara ile taramanın tekrarı öneriliyor. Hasta 30 yaşın altında ise HPV enfeksiyonunun sık görülmesi ve bu enfeksiyonların çoğunun kendiliğinden kaybolması nedeniyle HPV DNA testine gerek duyulmuyor.”

HPV nasıl bulaşıyor

HPV’nin bulaşma yolları ise şöyle:

• HPV başlıca cinsel temasla bulaşan bir virüs. Kadında HPV enfeksiyonunun görülmesinde partner sayısı, cinsel ilişkiye başlama yaşı ve partnerinin cinsel yaşamı etkili oluyor. Erkeğin cinsel yaşantısı, özellikle hayat kadınları ile olan ilişkileri riski attırıyor. 
• Cinsel ilişkiye girmemiş kadınlarda HPV rastlanılması, virüsün cinsel yol dışında da bulaşabildiğini gösteriyor. Örneğin bu virüsün taşınmasında eller bulaştırıcı rol oynayabiliyor.

Aşı uzun süreli koruma sağlıyor

Rahim ağzı kanserinden korunmada HPV aşısı da önemli bir rol oynuyor. HPV aşısının başlıca amacı rahim ağzından, ikinci amacı ise genital siğillerden korumak. Aşılar, rahim ağzı kanserli vakaların yüzde 71’inden sorumlu olan HPV -16 ve HPV – 18 olmak üzere 2 tip yüksek riskli HPV tipine karşı uzun süreli koruma sağlayabiliyor. Aşının 9-26 yaş arasında 3 kez yapılması öneriliyor. Ancak aşı yapılsa da tüm kadınların rutin smear testini yaptırmaya devam etmeleri gerekiyor. Genital siğillerden korunmak için HPV aşısı 9-26 yaş arası erkeklere de yapılması öneriliyor.

• Kanser dokusu rahim ağzında milimetrik ölçüler içinde sınırlı ise ve kadın çocuk sahibi olmak istiyorsa sorunlu bölgeyi serviks konizasyon denilen bir işlemle koni şeklinde çıkartmak yeterli oluyor. 
• Kanser yayılımı çevre dokularını da içine almışsa, bu dokuları da kapsayacak şekilde geniş bir cerrahi işlem uygulanıyor. Bu işlemde rahim ve alt karın bölgesindeki lenf bezleri çıkartılıyor. 
• Rahim ağzı kanseri, zamanla ilerleyerek komşu doku ve organlara yayılmışsa, bu durumda çevre dokuları da içersine alacak şekilde geniş bir cerrahi işlem uygulanıyor. Bu işlemde rahim ve  lenf bezleri çıkartılıyor. Ancak çok yayılmış ve cerrahi olarak tamamını çıkarılması mümkün olmayan hastalarda radyasyon (ışın) tedavisi uygulanıyor. 
• Radyasyon (ışın) tedavisi ilerlemiş rahim ağzı kanserinde oldukça etkili bir işlem. Işın tedavisi cerrahi işlem uygulanmış hastalarda yardımcı tedavi veya cerrahi uygulanamayacak kadar yayılmış hastalarda esas tedavi olarak kullanılıyor.