Hangimiz onun hikâyeleri ile büyümedik ki…
Onun hikâyeleriyle kazandık insanı insan yapan duygu ve davranışları. Vatan, millet ve Bayrak sevgisinin mayası onun hikâyeleriyle atıldı çocuk yüreklerimize.
Ant’da fedakârlığı, Kaşağı’da doğruluğu, Forsa’da sabrı ve ümidi, Pembe İncili Kaftan’da dosta toprak gibi alçak gönüllü, düşmana karşı dağ gibi gururlu olmayı, Diyet’te minnetsizliği, Vire’de kurnazlığı, Perili Köşk’te aklı, Falaka’da acziyeti hep ondan öğrendik.
Ben Gönen’de doğdum der Ant adlı hikâyesinde. Yıllar sonra ilk çocukluğunun geçtiği bu mütevâzi Anadolu kasabasındaki evini, bahçesini, evlerinin önünden tozu dumana katarak geçen manda sürülerini, kuş cıvıltılarını, yosun tutmuş kiremit çatılı evleri ve ahşap köprüleri özlemle anarken, 36 yıllık kısa ömrüne yüzlerce hikâye ve iki roman sığdırır Ömer Seyfettin.
Arapça, Farsça ve en son Fransızca etkisi ve hayranlığının zirvede olduğu bir dönemde o bir Türkçe sevdalısıdır. Milli Edebiyatın öncülüğünü yaparken hikâyelerini Anadolu Türk insanının anlayabileceği bir dille yazar.
Ömer Seyfettin demek bir şekilde vefâ demektir. Arkadaşa, şehre, tarihe, vatana, millete ve milli kültürümüze vefâ…
Türk Edebiyatının yeri doldurulmazlarından Ömer Seyfettin’i hemşerileri Gönenliler ise hiç unutmamışlar.
Tam 28 yıldır Mart ayının ilk haftasında ÖMER SEYFETTİN KÜLTÜR SANAT HAFTASI düzenleyerek, bir insanın yedi yaşından yetmiş yaşına kadar her döneminde zevkle okuyabileceği hikâyeler yazan bu büyük yazarı sevgi ve minnetle anıyorlar.
Her Yıl Gönen Belediyesi’nin düzenlediği, Kültür Ve Turizm Bakanlığı destekli bu anma haftasında ilçe, tam bir kültür-sanat panayırına dönüşüyor.
Tiyatro gösterileri, resim sergileri, konserler, paneller, konferanslar, aşureli pilavlı mevlitler, satranç turnuvaları gibi ne ararsan var bir haftalık bu panayırda. Artık ilçe halkı öyle benimsemiş ki zevkle heyecanla bu programlara katılıyor..
Tabi Ömer Seyfettin’ de bir hikâyeci olunca kutlamaların başrolünde hikâye yarışması oluyor. Ulusal ölçekte bir yarışma bu. Öğrenciler ve yetişkinler olmak üzere iki kategoride düzenleniyor.
Ülkemizin Ali Ayçil, Cemal Şakar, Salim Nizam gibi usta hikâyecileri ile seçkin akademisyenlerinden oluşan seçici kurul değerlendiriyor eserleri. Her iki kategoride de binin üzerinde eser katıldığından, ön incelemeyi Türkçe ve edebiyat öğretmenleri yapıyor.
Bilenler bilir bu yarışma ülkemizin en eski ve en saygın yarışmalarındandır. Tabiri caizse hikâyenin Oscar’ı diyebiliriz.
Bu yıl 28.si yapılan Ömer Seyfettin Ulusal Hikâye Yarışması’nda "Yetişkinler" kategorisinde dereceye girenler:
Pelin Kutlu, Cansu Varol, Alper Sarı, Ümmet Caner ve Erim Kocamanbaş ile "Öğrenciler" kategorisinde Edip Hakkı Erdem, Yaşar Ayırtır, Fatma Gündüz, Yeliz Gemici, Zeynep Söylemez olurken ödülleri 10 Mart 2017 günü Gönen Belediyesi Konferans salonunda yapılan törenle verildi.
Ödül için Gönen’e vardığımdan ayrılıncaya kadar bizlere içten sevgilerini sunan, hoş bir şekilde misafir eden düzenleme komitesi ve görevli belediye personelinin bu güzel tavırları inanın ödülden daha güzel ve kalıcı oldu benim için.
Bu tür programlarda çoğunlukla, bir belediye veya bir sivil toplum kuruluşu programı tertip eder, sonra sadece protokol olarak görünür, resmi bir soğuklukla ödülleri takdim eder geçer. Görevliler ise nerden çıktı bu angarya program, nerden geldi bunlar gibi bir eda ile burunlarından solumalarını ne kadar gizlemeye çalışsalar da gizleyemeden görevlerini usulen yaparlar.
Ama Gönen’de böyle değildi. Bilgiye, sanata, yazara hürmetliydiler. Mahcubiyeti ve gururu gerçekten fazlası ile hissettirdiler.
Buradan, Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Yakar’a, Düzenleme Komitesinden 17 Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi İzzet Fuat Onar hocamıza, Hikayeci Yazar Salim Nizam’a, Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mustafa Bey’e, Meriç Sürer’e ve tüm personele içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Sağlıcakla…
Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA
