Turgay Elçi, yaptığı yazılı basın açıklamasında, 2010 Bütçesini eleştirirken, eğitimin sermaye bütçesine feda edildiğini anlattı. Turgay Elçi, 2010 yılı eğitim bütçesinin gerek genel içeriği gerek eğitime ayrılan payın ihtiyacın çok altında olduğu gerçeği dikkate alındığında, önümüzdeki yılın eğitimciler, öğrenciler ve öğrenci velileri açısından çok daha zor geçeceğini iddia etti.

EĞİTİM KALİTESİ DÜŞEBİLİR

Elçi açıklamasında, 2009 yılında 27 milyar 883 milyon TL olan Milli Eğitim bütçesinin, 2010 yılı için 28 milyar 237 milyon 412 bin TL olarak öngörüldüğünü belirtti. Bunun da, MEB Bütçesi'nin 2010 GSYİH'si içindeki payının yüzde 2.74'te kalacağını gösterdiğini anlatan Elçi, şunları söyledi: "Yani, yeni yılda sadece yüzde 1 (354 milyon TL) dolayında nominal bir artış hedeflenmektedir. Oysa aynı tasarıda 2010 yılı enflasyon oranı yüzde 5,3 olarak tahmin edilmektedir. Böylece, artış oranı ve enflasyon
dikkate alındığında eğitim bütçesi reel olarak azalmaktadır. Ayrıca, bu hesaba, öğrenci sayısındaki artış buna uygun olarak artan okul, derslik, öğretmen ihtiyacı dâhil edildiğinde eğitim kalitesinin daha da düşmesi kaçınılmaz olacaktır."

Elçi açıklamasında, 2010 yılı eğitim bütçesinin gerek genel içeriği gerek eğitime ayrılan payın ihtiyacın çok altında olduğu gerçeği dikkate alındığında, önümüzdeki yılın eğitim emekçileri, öğrenciler ve öğrenci velileri açısından çok daha zor geçeceğinin anlaşıldığını söyledi. Elçi, açıklamasında, AKP Hükümetinin eğitimin sorunları arttıkça eğitimi kamu kaynaklarıyla finanse etmek yerine bütçeden yeterli pay ayırmayarak, eğitimin ve yükseköğretimin giderlerini tamamen yurttaşların üzerine yıkmak istediğini anlattı.

2010 SIKINTILI YIL OLACAK

2010 Yılı Bütçesi'nin eğitimi tamamen paralı hale getirme ve eğitim hizmetlerini ticarileştirme bütçesi olarak tarihe geçeceğini anlatan Turgay Elçi, sözlerine şöyle devam etti: "2010 yılı için öngörülen bütçe rakamları ile eğitim sisteminde yapısal hale gelen fiziki alt yapı, öğretmen, idari ve akademik personel açıkları, araç gereç gereksinimi gibi sorunların ve ihtiyaçların karşılanabilmesi mümkün değil. Türkiye ekonomisinin kapitalizmin derin krizinin içinde debelendiği dikkate alındığında, 2010
yılının tüm halkımız gibi eğitim ve bilim emekçileri için çok daha sıkıntılı bir yıl olacağını söylemek abartı olmayacaktır."

Elçi, eğitim ve bilim emekçilerinin, herkese eşit ve nitelikli bir eğitim hizmeti sunabilmesi için milli gelirden kamu eğitimine ayrılan payın ilk adım olarak en az iki katına çıkarılması, kamu üniversitelerinin payının ise, yükseköğretimin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yükseltilmesi gerektiğini sözlerine ekledi./iha