Vatan Gazetesi yazarı Ruhat Mengi'nin Deniz Feneri ile ilgili yazdığı yazıya, mahkeme düzeltme kararı aldı. İşte Deniz Feneri'ne yönelik suçlamaları düzelten mahkeme kararı.

Ruhat Mengi'nin bugünkü Vatan gazetesinde yayınlanan düzeltme metni:
TEKZİP METNİ
Vatan Gazetesi"nin 06.09.2008 tarihli sayısının 4. sayfasındaki, gazetenin yazarlarından Ruhat Mengi"ye ait, “Artık Avrupa adaletine muhtacız!” başlıklı köşe yazısında, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin"in bir soru üzerine; müvekkilim “Deniz Feneri Derneği"nin İçişleri Bakanlığınca denetlendiğine dair basın açıklaması”nı, Adalet Bakanının “soygun yapmış bir kuruluşu” koruduğu şeklinde yorumlamıştır.
Yazının devamında Sayın Mengi, “Türkiye"nin Adalet Bakanı"nın denetlendiği dediği şirketin, denetlenmediğini ve o süre içinde soygun yaptığını Almanya Mahkemesinin ortaya çıkarmasından daha acı ve onur kırıcı bir durum olabilir mi?” şeklinde yine dolaylı olarak müvekkilim derneği kasteden suçlayıcı, iftira nitelikli ifadelere yer vermiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki, müvekkilim dernek ile Almanya"da hakkında dava açılan Deniz Feneri e.V. isimli dernek farklı kuruluşlardır.
Almanya"daki dernek Alman yasaları ve Alman Mahkemelerinin koruma ve gözetimi altındadır. Müvekkilim Deniz Feneri Derneği ise Türkiye Dernekler Yasasına göre kurulmuş, Türk Hukuku ve Türk Mahkemelerinin koruma ve gözetimi altında faaliyetlerini sürdürmektedir. Hukukta, herkes (kişi/kuruluş), kendi fiil ve eylemlerinden bizzat kendisi sorumludur. Almanya"daki kuruluş hakkında açılan davanın hukuki sonuçlarının müvekkilim derneğe yükletilmesi hukukun temel prensiplerine aykırı olduğu gibi bu durum aynı zamanda insan haklarına ve ahlaka da aykırıdır.
Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin, Türkiye Deniz Feneri Derneği"nin denetlenip denetlenmediği sorularına karşılık olarak, basına yaptığı açıklamada müvekkilim Türkiye Deniz Feneri Derneğinin İçişleri Bakanlığınca rutin olarak denetlendiğini, yapılan denetimler sonucunda herhangi bir hukuka aykırılığın tespit edilmediğini ifade etmiştir.
Sayın Mengi yazısında yaptığı yorumda, Adalet Bakanı soygun yapmış bir kuruluşu korudu, demek suretiyle, doğrudan müvekkilim Deniz Feneri Derneği"ni yolsuzlukla suçlamıştır. Bu suçlamanın, devletin yetkili organlarının denetimlerine rağmen yapılmış olması sayın yazarın haksız ve kötü niyetli olarak yazıyı kaleme aldığının açık göstergesidir. Sayın Mengi bu yazısında açıkça, çamur at izi kalır mantığıyla hareket etmiştir.
Sayın Mengi yazının devamında, müvekkilim derneğin din ve duygu sömürüsüyle, iktidarın himayesiyle aşırı zenginleştiğinden söz etmiştir. Bu iddialar asılsız iftiralardır. Zira Deniz Feneri Derneği kurulduğu 1998 yılından bu yana değişik hükümetler döneminde başarılı faaliyetler yapmış, 17 kez kamu denetiminden geçmiş, yoksulluk kriteri dışında insanlar arasından hiç bir ayırım yapmamıştır. Halktan aldığı bağışları, sadece yoksulluk kriterini gözeterek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmıştır. Sayın yazarın yazısında bahsettiği derneğinin aşırı zenginleşmesinden, faaliyet zenginliğini kastettiğini düşünüyoruz. Müvekkilim dernek bakımından zenginliğin bundan başka bir anlamı asla söz konusu olamaz.
Basın meslek ilkelerini hiçe sayarak ve gerçekleri maniple ederek Deniz Feneri Derneği hakkında yürütülen bu linç kampanyası kamuoyunda mutlaka karşılık bulacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 08.10.2008
DENİZ FENERİ DERNEĞİ VEKİLİ:
AV. TURGUT AKTAŞ