Kocaeli'nde, gittiği tuhafiyede bilezikleri için öldürülen Necmiye Bediha Yavuz'un eşi isyan ediyor: Evimizin direğiydi... Oğlumuzun geleceği için gece gündüz iğne oyası yapardı. 3 bilezik ve 2 yüzük için değer miydi?
Kocaeli'nde taksit ödemeye gittiği tuhafiyede kolundaki bilezikleri için vahşice öldürülüp tarlaya gömülen bir çocuk annesi Necmiye Bediha Yavuz'un eşi ilk kez SABAH'a konuştu: "O kadar para için benim 10 yıllık eşimi, 1 çocuk annesi kadını öldürmeye değer miydi?" Karamürsel ilçesine bağlı Karapınar köyünde yaşayan 32 yaşındaki Necmiye Bediha Yavuz, 17 Aralık 2011 günü, taksitlerini ödemek için çıktığı evine bir daha dönemedi. 2 gün sonra, genç kadının cesedi köy yolunda gömülü bulundu.

'ÇOCUKLUK AŞKIMDI'
Talihsiz kadının, sürekli alışveriş yaptığı tuhafiyenin sahipleri 32 yaşındaki İbrahim P. ve kuzeni 31 yaşındaki İsmail Ç. tarafından öldürülüp üzerindeki altınlarının çalındığı ortaya çıktı. Genç kadının yürek yakan hikâyesini ise eşi Emin Yavuz ilk kez anlattı. Yaşadığı şok nedeniyle konuşmakta zorlanan Yavuz, birlikte büyüdüğü, çocukluk aşkı olduğunu anlattığı Necmiye Hanım'la 10 yıl önce evlendiklerini belirterek, "Eşimi çok seviyordum. O benim her şeyimdi. Evimin direğiydi. Ayaklarımız üzerinde durmamızda en büyük pay eşimindi. Çiftçilik yaparız. O da eve katkı için iğne oyası yapar havlu ve tülbentlere işlerdi. Artık çocuğumuz Resul'un geleceği için yatırıma başlamıştık. 10 yılda köşeye biriktirdiği altınlarla 3 bilezik yapmıştı. Ölmeden 2 gün önce de 4'üncü bileziği almıştı" diye konuştu. Eşinin inancı nedeniyle faiz almak istemediği için altın aldığını, onları da hırsızlardan korktuğu için evde bırakamadığını anlatan acılı koca şöyle devam etti:

'PLAN YAPMIŞLAR'
"Akrabalarımız, kendisini altınları takmamaları konusunda uyarırdı. Ama o 'Evde durması daha tehlikeli' diyerek giderken sürekli takardı. Öyle göstere göstere değil, kazağının mantosunun altında kalırdı. Karamürsel gibi bir yerde 3 bilezik için kadın öldürüleceğini hiç düşünemezdik." Olay günü eşinin taksitlerini ödemek için ilçe merkezine gittiğini anlatan Emin Yavuz şunları anlattı: "Eşim halıcı ve beyaz eşyacı ile sürekli müşterisi olduğu tuhafiyeciye gidecekti. Hepsini araştırdık. Tuhafiyede İbrahim P. eşimin geldiğini, panik içinde telefonuna baktığını söyledi. Hatta telefonunun rengine kadar detaylar verdi. O panikle kendisinden şüphelenmedik. Umut kalmayınca televizyona çıkmak için İstanbul'a geldik. Otele yerleşirken acı haber telefonla geldi. İbrahim ve İsmail dükkândayken eşim girmiş. Taksiti ödeyip işlemek için havlu istemiş. Eşime 'Şimdi yok, bir saat sonra gel verelim' demişler. Demek ki o ara plan yapmışlar.

'ANNE ACISINI İYİ BİLİRİM'
Eşim geri gelince bodruma indirip öldürmüşler sonra da Akçat köyünde gömmüşler. Eşimin 3 bileziği ile 2 yüzüğünü almışlar ama kazağının altında kalan 1 bileziği görememişler. Hepsi 15 bin TL için benim 10 yıllık eşimi, 1 çocuk annesi kadını öldürmeye değer miydi? En zoru 9 yaşındaki oğluma anlatmak oldu. Ben de annemi 11 yaşında kaybetmiştim onun neler hissedeceğini çok iyi biliyorum." Bu arada şüphelilerden İbrahim P.'nin annesinin de olaydan 15 gün önce öldüğü öğrenildi.