Yetkisizlik kararıyla İstanbul’a gönderilen Deniz Feneri iddianamesinde, Almanya’da kurulan Deniz Feneri e.V’nin yardımseverlerden topladığı ve hesaplarında bulunan 41.4 milyon Avro’nun 14 milyon Avro’luk kısmının, 46 seferde Türkiye’ye transfer ettiği vurgulandı. Derneğin yaklaşık 11.7 milyon Avro’sunun “amaç dışı kullanıldığı” ifade edilen iddianamede, şüphelilerin dernek parasıyla şirketlerine para aktardığı, 4 adet taşınmaz ile feribot aldığına dikkat çekildi. Dernek hesaplarında oluşan açıkların ise sahte alındı belgeleriyle denkleştirildiği anlatıldı.

İddianameyi hazırlayan savcılar Hakan Pektaş ve Veli Dalgalı, TCK’nin 55. maddesi gereğince şüphelilerin suçtan elde ettikleri kazançları kullanmak suretiyle edindikleri ve soruşturma kapsamında tedbir konulan mal varlıklarının müsaderesine karar verilmesini de istedi. Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi, görevden alınan savcıların talebi üzerine Karaman ve Akman’ın arasında bulunduğu 18 şüphelinin “doğrudan ortak ya da sahip oldukları taşınmazlara, kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına, ortağı bulundukları şirketlerdeki ortaklık paylarına el konulmasına” karar vermişti. Yani davayı görecek olan mahkeme, 11 milyon Avro parası amaç dışı kullanılan derneğin kurulduğu 27.02.1999 tarihinden sonra edindikleri mallara bu parayı tahsil etmek için el koyabilecek.