Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, Program döneminde, yatırım, istihdam ve ihracat odaklı bir büyüme stratejisi sürdürülecek.

Program döneminde yıllık ortalama yüzde 5,5 oranında ekonomik büyüme hedeflendi.

Türkiye'nin gelecek yıl yüzde 5, 2010 yılında yüzde 5,5 ve 2011 yılında yüzde 6 büyümesi bekleniyor.

Yıllık ortalamada reel olarak özel tüketim harcamalarının yüzde 5,5, özel sabit sermaye yatırım harcamalarının yüzde 6,8, kamu tüketim harcamalarının yüzde 3,7 ve kamu sabit sermaye yatırım harcamalarının yüzde 2,4 oranında artması öngörüldü.

Enflasyon hedefleri (TÜFE yıllık artış hızı) 2009, 2010 ve 2011 yılları için sırasıyla yüzde 7,5, yüzde 6,5 ve yüzde 5,5 olarak revize edildi.

Enflasyon hedeflerinin Hükümet ve Merkez Bankası tarafından birlikte belirlenmesi uygulamasına program döneminde de devam edileceği vurgulandı.

İstihdam olanaklarını artırıcı uygulamaların da etkisiyle Program döneminde yaklaşık 1,3 milyon kişiye yeni istihdam yaratılacağı öngörüldü.

-GENEL DEVLET AÇIĞINDA SINIRLI ARTIŞ-

2008 yılında yüzde 0,6 olacağı tahmin edilen kamu kesimi açığının GSYH'ya oranının, Program döneminde bir miktar azalması öngörülüyor. Buna karşılık, genel devlet açığında sınırlı bir artış olacağı ifade edildi.

Program dönemi sonunda faiz gideri ve özelleştirme geliri hariç kamu kesimi fazlasının GSYH'ya oranının yüzde 3,5 seviyesinde olması bekleniyor.

2008 yılında yüzde 33,1 olması beklenen genel devlet harcamalarının GSYH'ya oranının, merkezi yönetim bütçesi cari transfer harcamalarının etkisiyle 2011 yılında yüzde 33,5'e yükselmesi hedeflendi.

2008 yılında yüzde 27,2 olacağı tahmin edilen genel devlet faiz dışı harcamalarının GSYH'ya oranının, 2011 yılında yüzde 29 olarak gerçekleşmesi öngörüldü.

2008 yılında yüzde 32,6 olacağı tahmin edilen genel devlet gelirlerinin GSYH'ya oranının, 2011 yılında yüzde 32,8 olması bekleniyor.

2008 yılında yüzde 23,8 olacağı tahmin edilen sosyal güvenlik primleri dahil vergi yükünün (vergi red ve iadeleri hariç) GSYH'ya oranının, dönem sonunda yüzde 23,5'e gerilemesi öngörüldü.

Devam eden özelleştirmelere rağmen KİT sisteminin dönem boyunca GSYH'nın yüzde 0,3'ü kadar faiz dışı fazla vermesi hedefleniyor. KİT'lerde öngörülen hedefe ulaşılması için, fiyat, stok ve yatırım politikalarıyla gerekli her türlü tedbirin alınacağı belirtildi.

Özelleştirme işlemleri sonucunda kamunun elektrik dağıtımı, telekomünikasyon ve şeker üretimi alanlarından tamamen çekilmesi; liman işletmeciliğindeki payının ise azalması öngörüldü.

Mali disiplini sürdürmek amacıyla yerel yönetimlere genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılacak paylardan borçlara mahsuben yapılacak kesintilerin düzenli bir şekilde uygulanması hedefleniyor.

2007 yılında GSYH'ya oran olarak yüzde 38,8 düzeyinde gerçekleşen AB tanımlı borç stokunun Program dönemi sonunda yüzde 31'e gerilemesi planlandı.

-İTHALAT-İHRACAT-

Program döneminde, dünya ekonomisi ve ticaretinde son yıllarda görülen artış hızının bir miktar yavaşlaması bekleniyor. Bu çerçevede, 2011 yılında, ihracatın yıllık ortalama yüzde 10,4 oranında artarak 181,7 milyar dolara, ithalatın ise yıllık ortalama yüzde 9,1 oranında artarak 277,6 milyar dolara ulaşacağı tahmin edildi.

2009 yılında 21,4 milyar dolar olarak gerçekleşeceği öngörülen turizm gelirlerinin, 2011 yılında 23,6 milyar dolara ulaşacağı tahmininde bulunuldu.

Bu çerçevede cari işlemler açığının GSYH'ya oranının Program döneminde yüzde 6'lar civarında olacağı öngörüldü.

Program döneminde doğrudan yabancı yatırımların ve uzun vadeli sermaye girişlerinin ödemeler dengesi finansmanındaki ağırlığını koruması bekleniyor.

AA