Yalvaç'a 20 kilometre mesafedeki Celeptaş Köyü sakinleri, 5 yıldan beri ev ve ahırlarda pire görülmeye başladığından yakınıyor. Köy sakinlerinden Mehmet Yılmaz, özellikle çocukların vücutlarının pire ısırığıyla dolu olduğunu, konuyu ilettikleri yetkililerin ise (Pire ısırığından adam ölmez) diyerek olayı geçiştirdiğini iddia etti.
Hayvancılıkla uğraşılan köyde, pirelerin üremesi için ideal ortamın oluştuğunu kaydeden Köy muhtarı Ali Şen şöyle konuştu:
''Köyümüz 170 hane 550 nüfuslu b
r köydür ve küçükbaş, büyükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Özellikle küçükbaş hayvanların barındıkları yerde, dışkılarının yine hayvanlar tarafından ezilmesi sonucu, konur dediğimiz kalıntılar oluşur. Bu da pirelerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Hiçbir yetkilinin, (Pireden adam ölmez) diyeceğini de sanmıyorum.''
''85 YAŞINDAYIM BÖYLE ŞEY GÖRMEDİM''
Köyün en yaşlılarından 85 yaşındaki Fatma Yıldız ise çocukluğundan beri pire olduğunu belirterek, ''Sırtımıza giydiğimiz entarilerin astarları pire pisliğinden geçilmezdi ama fen ilerledi, bunların hiçbiri kalmadı. Şimdi eskiye döndük, her yerimiz pire kaynıyor. Evleri birimiz ilaçlasa, öbürü ilaçlamıyor. Ondan dolayı köyde pire hiç tükenmiyor. Devlet büyükleri gelsin, köyü baştan aşağı ilaçlatsın millete. Bu pireler kanımızı bitirecekler. Çocukların her yerleri yara bere içinde. Sıcakta terledikçe yaraları kavuruyor, ağlaşıyorlar'' diye konuştu.
''ORGANİZE ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ''
Isparta İl Sağlık Müdürü Süleyman Önal, konuyu bundan yaklaşık bir ay önce köylere yaptıkları ziyaret sırasında ilk kez duyduğunu, ancak köylülerden resmi bir başvuru gelmediğini kaydetti. Pireyle mücadele ilaçlarının aslında çok da pahalı olmadığını, köylülerin organize olup eşzamanlı olarak ilaçlama yaparak, pire sorununa çözüm bulabileceklerini anlatan Önal, şu bilgileri verdi:
''Hayvancılıkla uğraşılan köylerde bu duruma çok sık rastlanıyor. Çünkü evlerin alt katı ahır, aileler de üst katta oturuyor. İlkel yöntemle, kapalı ahırlarda besicilik yapıldığı için de pire her yere yayılıyor. Devlet, hayvanların bulunduğu alanlar ile yaşam alanlarının birbirinden ayrılmasını öneriyor. Köylüye ek bir maddi yük getirmesi kaçınılmaz da olsa, bunu yapmak lazım. Köy muhtarı, Özel İdare ve Tarım İl Müdürlüğü'nün organizasyonu ile pireleri bertaraf etme çalışmasına biz de rehberlik ve eğitim vererek destek oluruz.''
''İLAÇLAMAYA KATILIRIZ''
Isparta Gıda ve Tarım İl Müdürü Sıddık İpek de evlerde yapılacak ilaçlamaya katılmalarının mümkün olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren sağlık teknisyenleri var. Onlar bu konuda eğitimli. Ev ve toplu yaşam alanlarındaki ilaçlamayı ancak onlar yapabilir. Bilgili ve yetkili olmayan kişilerin yapacağı ilaçlama insan hayatına bile mal olabilir. İlaç temin edilmesi halinde araç ve ekipmanlarımızla ahırlar ve hayvanların ilaçlanmasına yardımcı olabiliriz. Yalvaç İlçe Tarım Müdürlüğü'ne hemen talimat veriyorum.''
''PİRE BİREYSEL MÜCADELEYLE YOK OLMAZ''
Yalvaç'ta özel kliniği bulunan Veteriner Hekim Zeynep Kara, pirelerin genellikle ahırlarda, kedi, köpek barınaklarında ve kümeslerde ürediklerini belirterek, ''Hayli küçük bir haşere olan ve gözle görülmesi zor olan bu canlılar güneşi sevmedikleri için genellikle gece ortaya çıkarlar'' dedi. Yumurtlayarak üreyen bu canlıların, yeterince kan emdikten sonra yumurtlamak için uygun ortam aradıklarını ifade eden Kara, şunları söyledi:
''Yumurtalarını rastgele bırakırlar. Yumurtalar yaklaşık 10 gün sonra olgunlaşarak yavrular çıkmaya başlar. Mücadele edilmezse kısa sürede bir apartmanı istila edecek sayıya ulaşabilirler. Pireler kan emdiği için canlılar arasında hastalık taşıyıcısıdır. Bireysel mücadele etkin değildir. Bu tür durumlarda toplu olarak doğru bir ilaçlama yapılması ve mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerekmektedir. Yanlış ilaç kullanımı insan sağlığını olumsuz etkileyebilir. Pirelerin yoğun olduğu yerlerde önce genel bir temizlik yapılmalı. Aksi halde ilaçlamanın da bir etkisi olmayacaktır.''