Mevcut yasalarımıza göre en çok oyu alan beş kişi içinden birisini sayın cumhurbaşkanı seçecek. Peki cumhurbaşkanı hep en çok oyu alan adayı mı bu göreve atar? Tabii ki hayır. Eğer öyle olsa idi Cumhurbaşkanı’na böyle bir yetki vermeye gerek olmazdı. En çok oyu alan aday otomatik olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olurdu.
Kelli-felli yazarlarımız şimdiden Cumhurbaşkanını etki altında bırakmak için kulis yapmaya başladılar. Neymiş, efendim üçüncü sıradaki aday Hakkı Manav, zamanında AK Parti iktidarı tarafından Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı’na getirilmek istenmiş. Dönemin Cumhurbaşkanı Sezer de veto etmiş.
Başbakan Erdoğan, Manav’ın kızının nikâh şahitliğini yapmış. Bu nedenlerle büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı Manav’ı bu göreve atarmış. Bunu yapmamalı, en çok oyu alan Hasan Erbil’i atamalıymış. Olur beyefendi, başüstüne, var mı başka talebiniz?
Cumhurbaşkanı’nı etkilemeye çalışan bu yazar-çizer takımı eskiden neredeydi? Vural Savaş’ın, Abdurrahman Yalçınkaya’nın kaçıncı sıradan seçildiğini unutmuşlar herhalde! Abdurrahman Yalçınkaya 95 oyla ikinci sıradan atandı. Vural Savaş da ikinci sıradan seçildi. O gün en çok oyu alan birinci sıradaki adaylar neden atanmadı diye sordunuz mu?
Ayrıca Köşk’e bu baskıyı yapan yazar-çizerler en çok oyu alan Hasan Erbil’e de, üçüncü sırada 130 oy alan Hakkı Manav’a da kötülük yapıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı adaylarla ilgili her türlü bilgiyi elde edip değerlendirme imkânına sahip. Bırakın da kendi yetkisini kullansın. Ayrıca araştırdığım kadarıyla hem birinci sıradaki Hasan Erbil, hem de üçüncü sıradaki Hakkı Manav iyi hukukçular. Mesleki yeterlilikleri tartışılmayacak iki güzide hukukçu. Her ikisi de Yargıtay camiasında sevilen insanlar. Bir ideolojinin esiri olmayan, kendi siyasi görüşlerinin tesirinde kalmadan tarafsız hareket edebilen iyi hukukçular.
Benim kişisel tahminim birbirine çok yakın özellikler taşıyan bu iki üyeden en çok oy alan Hasan Erbil Cumhurbaşkanı’nca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanacaktır. Hakkı Manav iktidara yakın olduğu için değil, sıralamada üçüncü olduğu için tercih edilmeyebilir. Hasan Erbil, Yargıtay’a yeni seçilen 160 üyenin tamamının oyunu aldı. Ülkemiz için hayırlı bir atama olur inşallah. Beş adayın beşi de bize Vural Savaş’ı ve Abdurrahman Yalçınkaya’yı aratmayacaktır. Bundan eminim.

Yeni CHP Çelişkiler Partisi
Eskişehir’de CHP’li ilçe belediyesinin himayesinde açılan sergide İslam dininin kutsal mabedi camilerimiz “ucube” olarak takdim edilmiş. Tesettürlü kadınları rencide eden resimler sergilenmiş. Kars’taki heykeli kaldırırken, “tekbir” getiren salakla bu resimleri çizip inancımızı rencide eden, kutsalımıza saygısızlık eden dangalak arasında bir fark yok. Bu işlere göz yuman, bu saygısızlığa ortam hazırlayan CHP’li yöneticiler bu toplumun kutsal değerlerine kafayı takmış durumdalar. Yüzde 95’i Müslüman olan bir ülkede camiyi ucube diye takdim eden, seçim beyannamesini cuma saatinde açıklayan, ‘Cumayı kaza etsinler’ diyecek kadar bu milletin dinî değerlerinden haberi olmayan bir siyasi parti, Türkiye partisi olabilir mi? Olsa olsa ateist ve inançsız marjinal bir sosyal grubun partisi olabilir. Hem bunları yapacaksınız, hem de inançlara saygılı bir imaj çizip seçim öncesi insanları kandırmaya ve oylarını almaya çalışacaksınız. Seçmen yutmaz bunları. Yeni CHP tam bir çelişkiler partisi oldu. Öyle olmasa; Sayın Kılıçdaroğlu yolsuzluktan içeriye girip çıkmış ve halen yolsuzluk davası devam eden CHP’li Edirne Belediye Başkanı’nı yanına alarak Edirne Meydanı’nda hükümeti yolsuzluk yapmakla suçlar mıydı? Ya biri çıkıp hırsızı nerede arıyorsun diye sorsaydı ne diyecekti Kemal Bey?
.....
NOT: Bu yazı, Cumhurbaşkanı Gül’ün atama kararından önce kaleme alınmıştır...
 

Türkiye gazetesi-Nuri Elibol